TECRÜBEMİZİ 3.HAVALİMANINA TAŞIMAK İSTERİZ

Tez Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Kurt, tamamlandığında dünyanın en büyüğü olacak yeni İstanbul Havalimanı’ndaki sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi gerektiğini belirterek, büyüklüğe bağlı olarak sağlık hizmetlerinin de kapsamlı olması gerektiğini söyledi.

Başta Atatürk Havalimanı olmak üzere Türkiye’deki 46 havalimanında ambulans ve sağlık hizmeti veren Portclinic yöneticileri Atatürk Havalimanı’nda görev yapan gazetecilerle bir araya geldi. Bir sohbet ortamında geçen buluşmada Tez Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İbrahim Kurt, ebola şüphesi taşıyan hastalara uçaklarda ve yerde yapılan müdahalelerden, İstanbul’a yapılacak yeni havalimanında sağlık hizmetlerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili düşüncelerini paylaştı.

YENİ HAVALİMANINDAKİ SAĞLIK HİZMETLERİ NASIL OLMALI

Kurt, İstanbul’da yapımına başlanan yeni havalimanında yürütülecek sağlık hizmetleri ile de yakından ilgilendiklerini belirterek, “Havalimanının büyüklüğüne uygun olarak, sağlık hizmetlerinin de daha kapsamlı olması gerekir. Burada havacılık konusunda uzmanlaşmış en az 50 yatak kapasiteli hastanenin olması gerekir. Bir merkez sağlık ünitesi olan hastanenin yanı sıra diğer terminallerde de daha küçük çaplı sağlık merkezleri olabilir. Benim görüşüm en az 3 yoğun bakım donanımlı ambulansın 24 saat faaliyette olması gerekir. Atatürk Havalimanı’nda 5 sağlık ünitesinde 350 personelin görev yaptığını düşünürsek, yeni havalimanında 500-600 sayısını öngörmek mümkün” diye konuştu.

Havalimanı sağlık hizmetleri alanında edindikleri tecrübeyi yeni havalimanında paylaşmak istediklerine vurgu yapan Kurt, “İnşaat yeni yapılırken daha organize, altyapısının önceden şekillendiği bir sağlık organizasyonuna gidebiliriz” dedi.

EBOLA İÇİN DAHA İYİ KOORDİNASYONA İHTİYAÇ VAR

Batı Afrika’da hızla yayılan ebola virüsüne karşı Türkiye’de alınan önlemlere de değinen Kurt, bu konuda Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne bağlı birimlere destek verdiklerini söyledi. Atatürk Havalimanının önemli bir aktarma merkezi olmasından dolayı buradaki önlemlerin daha üst seviyede olması gerektiğinin altını çizen Kurt, “Bu vakalar ancak havayolları aracılığıyla taşınabilir. Terminalde faaliyet gösteren kuruluşların kendi içindeki önlemlerini alması lazım. Çağrının ilk verilişinden sonuçlanana kadar birimler arasında gerekli koordinasyonun oluşması gerekir. THY'nin hastanın görüldüğü ülkelere uçuşu yok, ancak aktarmalı uçuşları çok arttığı için özellikle uçaklarda böyle bir risk oluşabilir. Havayolu kuruluşları, yer hizmetleri, sağlık birimleri arasında iyi bir koordinasyon olursa süreç daha iyi yönetilebilir” dedi.

Süleyman ŞEN-Airkule.com