İtiraf ediyorum, fena halde kandırılmışız. Seçim öncesi gelişen olayların, ülkenin içine düştüğü durumun ve sayın halkımızın tepkilerinin bizi başka şekilde düşünmeye zorlamasına rağmen, seçim sonuçları, fena halde kandırıldığımızı kanıtlamıştır.
Malı tarlada kalan üretici zor durumda,
Ham madde girdilerinin maliyetleri yükselen sanayici perişan,
Döviz kurundaki yükseliş iş adamlarımızı kötü vurdu,
İşsizlik aldı başını gidiyor,
Atama bekleyen öğretmen adayları inşaatlarda çalışıyor,
Çevre ülkelerdeki savaş ve ülkemizdeki kaos turizmi bitirdi,
Emeklinin hiçbir umudu kalmadı,
Taşeron sistemi işçiyi süründürüyor,
Cari açık rekor kırıyor,
Terör tüm yurdu kana buladı, ağlamadık anne kalmadı,
Demokrasinin tüm erdemleri tarihe karıştı,
İfade ve fikir özgürlüğüne elveda,
Gazeteler kapatılıp gazeteciler dövülüyor,
Kiralık yandaşlar serbestçe terör yaratıp beğenmediklerini tehdit ediyor,
Dış siyaset berbat, itibarımız iki paralık olmuş,
Eğitim sistemi çökmüş son derece niteliksiz gelecek yetiştiriyoruz,
Hiçbir zaman geçemeyeceği yollar ve uçağa binemeyeceği havaalanları için yandaşları zengin eden yoksul vergi mükellefleri,
Müslümanların birbirlerini kırmaları için gönderilen binlerce TIR dolusu silahlar,
Yolsuzluk ve hırsızlık tüm ülkeyi sarmışmış,
Rüşvet ve adam kayırma almış başını gitmişmiş,
Yargıyı sadece kendileri lehine kullanıp ötekiler için zulüm vasıtası yapanlar,
Emperyalist İsrail ve Amerika’nın çıkarları için eşbaşkan olanlar ve daha neler neler...
Hadi ülen!!!
Sayın halkımız salak mı?
Haliyle yemedi sayın halkımız bu yalanları ve verdi sandıkta cevabını. Ama ben ve benim gibi düşünenler fena halde kandırıldık ve itiraf edelim ki, yanıldık.
VAHAMET
Hayırlı bir işten vahamet çıkaran tek ülke bizim ülkemiz olmalı. Barış ve huzur isteyen halkımız, bu barış ortamına “hayır” diyen MHP’yi cezalandırdı. Bu “hayırlı” bir iştir. Ama gittiği adres doğru mudur orası biraz kuşkulu. Özellikle 7 Haziran’dan sonraki dönemdeki önümüze konan tablo, terör örgütleri ile ilişkiler, “Beyaz Toros” hatırlatmaları ve halkı “kömür ve nohut” ile tehdit etmeler, eğer sonucu doğuran etmenleri oluşturuyorsa vay bizim geleceğimize!
YÜCE CUMHURBAŞKANIM
Çok sevgili ve Sayın Cumhubaşkanım, feraset ve dehanızdan şüphe olunmaz ama, ben zavallı sadık kulunuzun naçizane bir tavsiyesi var zat-ı şahanelerine, haddim olmadan!
Ben zavallı kulunuz der ki, eğer siz de lütuf ve kabul buyurursanız?
Kulunuz Davutoğlu’na tez emir veriniz asla ve kat’a hükümet kurmasın. Zira rivayet olunur ki, meclis-i mebusan’da yer alacak bazı densizler ati’de bu Devlet-i Ali için yapacağınız hayırlar ve yaratacağınız mucizelere engel olmak için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır. Bu cihetle, münasip bir vakitte yeni bir seçim istemek hepimiz için daha hayırlara vesile olacak bir durumu tazahür ettirecektir. Böylece, yapılacak yeni seçimde; başta ben şaşkın kulunuz tüm muhalifleriniz size oy verecek ve sizde 550 milletvekilinin tümünü zat-ı şahanelerine sadık kullarından seçmek suretiyle önünüzdeki tekmil maniaları bertaraf etmiş olacaksınız.
Tekmil sadakatim ile ben aciz kulunuz...