iga-2023-2
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Faruk Sayılır [email protected]  
SÜLEYMAN DEMİREL
21 Haziran 2015 Pazar

İlk önce görevimizi yapıp “Allah rahmet eylesin” diyelim. Başta onun bir devlet adamı olduğunu belirtmek gerekir. Ama, “ölünün arkasından konuşulmaz” klasik söyleminin ötesinde siyasi kişiliği ve eylemlerini tartışmak hakkımızdır.

Aktif siyasi yaşamı sırasındaki fikir ve icraatlarının büyük çoğunluğuna katılmadığım Demirel, ne gariptir ki asla nefret ettiğim bir kişi olmamıştır. O her zaman takındığı zekice tavır ve sempatik hali kendisine olan kızgınlığımızı yumuşatmayı becermiştir.

Hele cumhurbaşkanı olduğu dönemde sadece yasal hakkımız olan sendikacılık faaliyetlerimizden ötürü yasaklı pilotlar durumuna düştüğümüzde, yine bizlere tek yardım eden kişi olmuştur. Kendi adamlarından oluşturduğu THY yönetimine bizlere haksızlık yapıldığını söyleyip durumun düzeltilmesi için gerekenin yapılması emrini vermiştir. Gerçi o filmin sonu THY yönetiminin hırs ve hıncından ötürü kötü bitmişti ama olsun rahmetli, demokrat ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olmanın en güzel örneğini vermişti.

Siyasi hayatımıza kazınan sözleri ile tarihteki yerini alan Demirel, Cumhuriyetin aydınlanmacı yüzüne kara perde çekmede kendine düşeni yaparken karşı mücadelecilerden birçok aydın ve vatanseverin canını yakmaktan da geri durmamıştır. Yitirilenlerin acılarını ve onların kayıpları nedeniyle ülkenin kaybettiklerini görmezden gelmek sadece balık hafızalı duygusal ahmaklığımızın delili olur.

Vefatı ile başlayan televizyon yayınlarında sürekli “Cumhuriyet” vurgusu yapan Demirel şöyle konuşuyordu: “Cumhuriyet sayesinde İslamköy’de ilkokul vardı, okudum. Devlet okuttu ortaokulu bitirdim. Cumhuriyetle başlayan eğitim seferberliği ürünü İTÜ’yü bitirdim.” Evet, doğru tespitler ve minnet dolu sözcükler. Sadece kendisi mi? Anımsayalım, siyasi hayatımızın en etkili isimleri, Necmettin Erbakan, Turgut Özal ve diğerleri de Cumhuriyetimizin övünç kaynağı İTÜ’den mezun olmuşlardı. Orada aydınlanmanın, akılcılığın ve bilimin hurafeyi galebe çaldığı bir eğitim sistemiyle donatılmışlar ve devletin çok önemli mevkilerinde görev almışlardı.

Peki, kendilerini o yerlere getiren Atatürk devrimlerinin kıymetini bilip o felsefeye sahip çıkmışlar mıdır? Hiç sanmıyorum. Eğer öyle olup, o değerlere sıkı sıkı sarılsalardı, kendilerinden sonra gelen nesiller daha nitelikli olacak ve ülkemiz bugün Avrupa’nın belki de en gelişmiş ülkelerinden biri olacaktı. Onlar ne yaptı; iktidar uğruna kolaycılığı seçip emperyalistlerin kucağına oturup muhafazakarlık, faşizme varan milliyetçilik, etnik ve mezhep ayrılıkçılığı ve din simsarlığını tercih ettiler. Acımasız kapitalizme ve onların ağababalarına teslim olup ülkeyi sömürge haline getirdiler.

Bugün gelişmiş batının sadece müşteri gözü ile baktığı geri kalmış bir ülke olmamak için savaş veren aydın ve vatanseverlere olmadık işkenceler yaparken masum insanları diri diri yakanlara sahip çıktılar. Niteliksiz eğitim ve yoksullaştırılmış halkla ülkeyi yıllarca geriye götürdüler. Ama bu arada yandaş ve yalakalarını abad etmeyi ihmal etmediler. Hal böyle olunca kalite giderek bozuldu ve arkadan gelen siyasetçiler rol model aldıklarını fersah fersah geçtiler. Yılmaz’lar, Çiller’ler ve diğerleri ile iyice bozulan siyasetin ortak paydası; talan, hırsızlık, peşkeş çekme ve doğa tahribatı oldu. Bu çöküş, tüm bu kokuşmuşluğu ziyadesiyle muhafaza ederken üstüne bir de din istismarını ekleyince 17-25’e kadar gelindi. Bugünkü siyasi manzara mide bulandırıcı bir haldeyse, bunda kimlerin payı olduğu apaçık…

Günümüzde tümüyle tahrip edilen eğitim sistemimize ilk darbeyi vuran kendisidir. Cumhuriyetin okullarında okumakla övünen Demirel, çıkardığı bir yasa ile kardeşini özel okul sahibi yapmış, meşhur Yükseliş Koleji ile başlayan özel okul furyası, giderek anaokulu seviyesinden üniversite boyutuna kadar tam bir kepazeliğe dönüşmüştür. Ama bu ülkede bir tane dahi özel imam hatip okulu yapılmamıştır. Bu niteliksiz kurumlarda aklın da bir tarafa koyulması ile başlayan süreç ülkeyi bu günlere getirmiştir.

Üniversite rektöründen siyasetçiye, Tübitak başkanından Komutanlara, devlet kurumlarındaki yöneticilerden bürokrasiye kadar her kademede yaşanan yetersizlik, ülkemizin ve devletimizin geleceğini tehdit eder bir duruma gelmiştir. Ve ülkenin uzun yıllar toparlanması söz konusu değildir. Çünkü yeni yetişen gençler başarılı insan tanımına örnek aradıklarında karşılarında hep yalaka, çıkarcı ve riyakar insan tipini görmekteler.

İktidar yalakası NTV televizyonunda yapılan cenaze yayınında konuşan işadamı Cavit Çağlar, her dönem güçlünün yanında yer alan gazeteci Yavuz Donat’a, Süleyman Demirel’e onun aile resminde yer alacak kadar yakın olduğunu anlatırken beraber yaptıkları mücadeleden bahsediyordu. Biz ise onu tekstilci bir işadamı olarak devlet bankalarından aldığı kredileri nasıl batırdığı ile hatırlıyoruz. Gerçi Demirel’in son başbakanlığı esnasında o da parlementoya girmiş hatta o kredilerini batırdığı devlet bankalarından sorumlu devlet bakanı olmuştu. Haaa! O krediler mi n’ooldu? Haliyle sıfırlandı tabi.

Aynı anda kadraja Demirel’in yakın adamı girdi. Erman Yerdelen. Şu anda NTV’nin yönetim kurulu başkanı… Baba ile beraber yaptıkları demokrasi mücadelesinden bahsetti uzun uzun ve “çok bedel ödedik” dedi. Gülmek mi lazım, ağlamak mı? Bilemedim. Konu ile ilgili olanlar kendisini, 12 Eylül döneminde Zincirbozan’dan gelen Demirel’i Atatürk Havaalanı’nda eskiden B kapısı denen yerde karşılarken alçak tel örgülerin üstünden aprona atlayıp Demirel’in eline yapışması ile tanırlar. Ne bedel ödemiş keşke anlatsa da öğrensek. Eh, tabi Demirel son başbakanlığında onu THY Yönetim Kurulu Başkanı yaptı. O da bel kırmaların el öpmelerin karşılığını almış oldu.

Ama ne var ki KOÇ’tan devşirilen Tezcan Yaramancı ile kurt havacı Atilla Çelebi, onu hiçbir işe karıştırmadan bir kenarda oturttular. O da herhalde üzüntüsünden teşrifat işleri ile bazı hosteslerin sorunları ile ilgilendi. Hostes arkadaşlarımızı o kadar severdi ki, THY’den ayrılıp NTV’ye geçtiğinde bile onların dertleri ile ilgilenmeye devam etti. Onlara “burada heder oluyorsunuz, gelin sizi spiker yapayım” derdi. Bu kadar iyi niyetli demokrasi aşığı Erman Bey, göreve başladıklarında hayırlı olsuna giden sendika yönetimine yekten “biz buraya sendikayı bitirmeye geldik” demekte hiç bir mahsur görmemişti. Ne de olsa demokrasi uğruna çok bedel ödemişti.

Geçen yıl Isparta’da Süleyman Demirel müzesi açıldı. Açılış töreninde CHP Muğla milletvekili sanatçı Tolga Çandar vardı. Demirel’in sevdiği türküleri söyledi. Yanında bir tek Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Çok bedel ödemiş demokrasi aşıklarından ve yakın yalakalarından kimse yoktu. Çünkü kral ölmüştü, yaşasın yeni kraldı. Onlar patronları ile birlikte yeni kralın ülkemizi nasıl uçurduğunu anlatıyorlardı TV kanallarında. Neticede onları Türkiye’nin başına musallat olan bu sistem eğitmişti, normaldi.

Doğal olarak CHP de yapması gerekeni yapıyordu. Diğerleri gibi “yeni Türkiye” demiyorlardı ve tarihine sahip çıkıyordu. Nasıl olsa Süleyman Demirel yakında tarih olacaktı. Oldu da. Işıklar içinde yatsın.


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 8 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Tarih
16 Temmuz 2015 Perşembe 16:42
Bir düşünüre göre, kargaşalar ve savaşların nedeni; birbirini tanıyan ama birbiriyle savaşmayan kişiler adına, birbirini tanımayan iki grubun savaşıdır. (A.Ş)
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
hakiki vatandaş
25 Haziran 2015 Perşembe 18:35
Bu kargaşalar neden oluyor,hiç bitmiyor. Olayları değil kişileri irdeleme -yargılama alışkanlığımızdan olsa gerek. TARİHİMİZE BAKTIĞIMIZDA vatandaşa da yazık olmuş siyasilerede...Her zaman her yerde bir günah keçisi bulup herkes herşeyden sıyrılmayı öğrenmiş sadece.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Darağacında 3 fidan
25 Haziran 2015 Perşembe 15:32
"Aktif siyasi yaşamı sırasındaki fikir ve icraatlarının büyük çoğunluğuna katılmadığım Demirel, ne gariptir ki asla nefret ettiğim bir kişi olmamıştır. O her zaman takındığı zekice tavır ve sempatik hali kendisine olan kızgınlığımızı yumuşatmayı becermiştir." DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN, HÜSEYİN İNAN yani darağacında üç fidan, bunların asılmalarına neden olan birisi için yukarıda size ait olan cümleleri okumak sadece içimi sızlattı, her tarafı zekice olsa, her tarafı bugünkülere nazaran demokrat olsa ne yazar, insanların bir duruşu olmalı geçmişleri ile bu dünyada yüzleşe bilmeli, saygılarımla
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Cevher
24 Haziran 2015 Çarşamba 17:53
Çok güzel bir yazı.. İnce detaylarla süslenmiş. Tebrikler... Karlıtekin'e, Topçu'ya, Aycı'ya methiye düzenler dikkatlice okumalı...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
öğretmen
24 Haziran 2015 Çarşamba 13:32
"Atatürk devrimlerinin kıymetini bilip o felsefeye sahip çıkmışlar mıdır?" diye sormanız bir tarihi sizinle paylaşmamız gerekliliğini ortaya koydu.Bu soruyu hiç kimse sormamıştı şimdiye kadar.Buna da vesile olduğunuz için sonsuz teşekkürler sn. yazar,sevgili kaptan. YAZINIZDA BAHSİ GEÇEN YÜKSELİŞ KOLEJİ;Demirel ailesi tarafından ATATÜRK AŞIĞI havacı pilot (babalarımızın da komutanı)gönüllerimizin paşası rahmetli BURHAN GÖKSEL'e emanet edilmişti.70 'li yıllar öncesi başlayıp 98 de Burhan Göksel'in vefatına kadar olan süreçte ayakta kalan kurum "KEMALİST BİR ORDU " yetiştirdi.Öğretmenlerini çok iyi araştırarak Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kişilerden ve asker çocuklarından seçiyordu.Demireller yarınlara modern- çağdaş - CUMHURİYETÇİ gençler hazırlamak istiyordu. Bu konuda genel müdür -ceo-danışman sıfatları ile SN.BURHAN GÖKSEL tam yetkili idi. Bizzat gözlediğim 30 yılı aşan bu süreçte;TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAN GELEN öğrencilerin tahsil hayatlarının her noktasında cumhuriyet var,, cumhuriyetin arkasında da Atatürk ve vatan sevdalısı bir gençlik oluşturuldu. Şimdi yani yıllar sonraki semeresi ise Atatürk ilke ve inkilaplarının bekçisi ,Türkiye Cumhuriyetinin neferi, iyi vatandaş ,alın teri ile ekmeğini kazanan,hakka hukuka saygılı, bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamayı beceren " MUSTAFA KEMALİN ASKERLERİ" bir ordu oluştu.ÖZEL YÜKSELİŞ KOLEJİNİ bazı linklerden takip edebilirsiniz. Tüm mezunlarını BİR ARAYA GETİREN ÖGELER İSE ANCAK CUMHURİYET KAHVALTILARI, CUMHURİYET BALOSU- CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ- FENER ALAYI VE ANITKABİR ZİYARETLERİDİR.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
egeli
23 Haziran 2015 Salı 16:57
sn.M.K, İYİ Kİ BATAKLIKLARI KURUTMUŞLAR. Baksanıza sıtmanın teşhisini dahi koymakta zorlanan bir ülkedeyiz. halimiz nice olurdu.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
M.K
22 Haziran 2015 Pazartesi 08:06
DEĞERLİ DOSTUM, SAKLANACAK BİR YAZI KUTLARIM. MALESEF TÜRKİYE'SÖMÜREN VE BATIRANLARA ÖLDÜKLERİNDE KAHRAMAN MUAMELESİ YAPMAK VE İADEYİ İTİBAR İNANILMAZ BİR İBRET VESİLESİ. BUNUN DOĞAYA YAPTIĞI EN BÜYÜK KÖTÜLÜKLER DSİ'DE İKEN BAŞLADI DOĞANIN AK CİĞERLERİ BATAKLIK VE GÖLLERİ ÇOK BÜYÜK DRENAJ KANALLARI AÇARAK KURUTUP, KÖYLÜYE VEREREK OY TOPLAMA UĞRUNA BAŞLADI. ÜLKEDEKİ YÜZLERCE GÖL VE BATAKLIĞI KURUTTU. BAZILARININ ÜZERİNE HAVA ALANLARI YAPILDI, ALTI GÖL TABANI OLDUĞU İÇİN SUYU GEÇİRMİYOR VE HER YAĞIŞTAN SONRA MEYDAN GÖL OLUYOR. BURALARA EKİLEN EKİNLER, KURULAN MAHALLELER SULAR ALTINDA KALIYOR. ELLERİNE EMEKLERİNE SAĞLIK. KUTLARIM.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Işıklar derken
26 Haziran 2015 Cuma 02:31
Merak ediyorum bu ışıklar içinde yatsın tamlaması nereden çıktı, neyi demeye çalışıyorsunuz da diyemiyorsunuz, komik oluyorsunuz. Lütfen diyorum eski köye yeni adet mi?Saçmalamadan lütfen. Ha tüm yazı mükemmel de buraya mı takılıyoruz diyorsanız o bambaşka mevzu, zaman yetmez...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Osman Gazi Baykal
UÇUŞAN GÜZELLİKLERDEN KELEBEKLER
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
2023 YILININ ŞÖVALYE PİLOTLARI
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Engin Aksüt
SABİHA GÖKÇEN’İN YENİ PİSTİNDEKİ KOT FARKI
Engin Aksüt
İbrahim Köktener
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ
İbrahim Köktener
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
digitaldalga
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
THY TRABLUS'TA
KAPADOKYA'DA İNCELEME
QANTAS UÇAĞI KORKUTTU
ASELSAN KAAN'A GÜÇ VERECEK
ANTALYA'YA EK FİNANSMAN
TAV İŞLETME'DE YENİ ATAMA
SUNEXPRESS DO-CO İLE ANLAŞTI
THY TEKNİK'TE ROBOT TEKNOLOJİSİ
BEBEK YOLCU UÇAKTA FENALAŞTI
UZAY İSTASYONUNA KENETLENDİ
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Perşembe Cuma Cumartesi
14 / 19 °C 12 / 18 °C 15 / 20 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •İstanbul Havalimanı
  •Sabiha Gökçen Havalimanı
  •Qatar Airways
  •NASA
  •turizm