|
|
KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI’NDA NELER OLUYOR?
|
|
|
|
|
KTHY son birkaç aydan beri bitmeyen arızalar, teknik aksaklıklar, 7 saati bulan uçuş gecikmeleri, İngiltere’ye kaçak gitmek isteyen sahte belgeli yolcu haberleriyle gündemde yer almakta. Pilotlara maaşları ödenemediği için greve gittiklerini okumaktayız... KTHY ile uçan Türk gazeteciler, özellikle yer görevlilerinin yolculara saygısız, hattâ köle gibi davrandıklarını yazıyor. Magazin sayfalarında bir mankeni kokpite alıp uçağı sallayarak komiklik yapan çapkın pilot haberi tartışılıyor. İçeriden de Star Kıbrıs gazetesi KTHY’yi eleştiri bombardımanına tutuyor... Beş uçaklık filo için şişirilmiş 850 personel, kaçak yolcular için ödenen 500 bin Sterlin ceza, kayıp bavullara ödenen 6 trilyon TL, ve sonunda yıllık 57 milyon dolar zarar... Bunlardaki doğruluk payı nedir? Yarı yarıya bile doğru olsa durum ciddidir.
Bütün bu aksaklıklara, sayısal bilgilere şirket yetkililerinin itirazları olabilir; siz de inanır veya inanmazsınız. Ama bir uçuş doktoru olarak benim daha önemli bulduğum husus şudur: Bu problemler uçuş ve yer ekiplerinde motivasyon kaybı yaratır. Şirketine güvenmeyen, aidiyet duyguları zedelenen, gelecek endişelerine giren, otorite zafiyeti hisseden ekiplerin özeni, gayreti azalır ki bu, sinsi bir tehlikedir. Bu sorunlar çözülmeden uçuşların devam etmekte olması, kaza olasılığını arttıran bir risk unsurudur. Bütün bunlar uçuş emniyet zincirinin bir yerinde aksamaya ve olmayacak hatalar yapılmasına neden olabilir...
KTHY’nin ateşi yükselmiş, huzuru kaçmış, zihni karışmış gibi görünüyor. Bir lider çıkıp kumandayı ele almalı; kalkış gecikmelerini, teknik aksaklıkları, parasal sıkıntıları aşmak kadar, ekip motivasyonunu düzeltmeye yönelik çalışmalar da yapmalıdır. Benim motivasyon arttırmadan kastettiğim, bir lokantada topluca yiyip-içip, halay çekmek biçiminde bir ‘moral gecesi’nden daha öte bir şeydir...