iga-2023-2
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Osman Gazi Baykal [email protected]   
HADLEY'S HAREM'İN (B-24D) ÖYKÜSÜ

9 Aralık 1997 tarihinde M. Rahmi Koç Müzesi’nde, B-24D tipi bombardıman uçağının burun/kokpit kısmı sergilenmeye başladı. Aslında 1 Ağustos 1943 tarihinde Libya Bingazi’den başlayan, Hadley’s Harem isimli uçağın macerası, o anda ve orada son bulmuştu!..

II. Dünya Savaşı sürerken, Amerikalılar Japonların Pearl Harbour baskınına karşı, daha çok psikolojik misilleme amacıyla “Halpro” kod isimli bir saldırı planlandı. 24 adet B-24D Liberator tipi bombardıman uçağı ve 231 kişilik ekip Florida’da toplandı. Uçakların gereksiz (!) parçaları sökülerek, ekstra yakıt tankları ilave edildi. İçlerinden bir uçak kaza geçirince, 23 adet B-24D Japonları şaşırtmak için önce Florida’dan, Brezilya’ya, daha sonra Afrika’da Ghana, oradan da Sudan’a uçtular.

Akdeniz’de Almanlar’ın Romanya’daki petrol rafinerilerine ihtiyacı artınca, Afrika’da bekleyen Amerikan B-24 filosuna Romanya’daki Ploesti rafinerilerini bombalama emri verildi. Önce çölde kurulan maketler üzerinde taarruz eğitimi yapıldı. Daha sonra görev için Akdeniz’i kat edip, Yunanistan, Bulgaristan’ı takiben hedefe ulaşan uçakların (Rusya’nın yakıt ikmaline iniş iznini önceden vermemesi üzerine), Irak’taki İngiliz üssüne iniş planlandı. Türkiye savaşta tarafsızdı, ancak uçakların rotası Türkiye’nin üzerini en kısa şekilde [!?] kat edecek biçimde planlanmıştı...

Önce, 11 Haziran 1942’de Mısır’dan 13 tane B-24D uçağı havalandı. (Uçaklardan bir tanesi arızalanarak geri dönmüştü.) Almanlar saldırıyı beklemiyorlardı. İçlerinden ancak 5 tane uçak planlanan şekilde, görevini bitirdikten sonra Irak’ a ulaşabildi. 3 tanesi Suriye’ye, motoruna isabet alan bir uçak Adapazarı’na, diğer üçü de yine Alman uçaksavar ateşinden isabet almalardan kaynaklanan çeşitli arızalarla Ankara’ya indi. Uçaklara el konuldu, mürettebat gözaltına alındı. Öte yandan müttefikler de, bu bombardımandan istedikleri sonucu alamadılar.

Amerikalılar “Tidal Wave” kod adıyla, 1 Ağustos 1943’de Ploesti’ye ikinci taarruz planladı. Bu kez 178 adet B-24D Bingazi’den kalkıp, yaklaşık 15 saatlik uçuştan sonra Ploesti’de kod adı “White four” olan “Astro Romano” isimli petrol rafinerisine taarruz ederek bombaladılar. Rotada Adriyatik Denizi üzerindeki kötü hava koşulları nedeniyle görev kolunun telsiz disiplini bozuldu, kendi aralarında epeyce telsizden konuştular. Bu konuşmaları Almanlar dinleyip çözümlediler ve saldırının farkına vardılar. Almanlar bu kez ciddi savunma önlemleri almıştı; hedeflerin yaklaşık yüzde 67’si hasarlanmasına rağmen, uçakların 58’i kaybedildi. 1773 personelden 446’sı öldü. Bu kayıpların dışında, sadece Türkiye topraklarına 7 tane B–24D acil/zorunlu iniş yaptı. 56 mürettebat tutuklanarak enterne edildi.

Hadley’s Harem isimli B-24D Liberator uçağı (seri no: 41-24311-L, üretim yılı 1941), Uçuş ekibi: Kaptan Gilbert B. Hadley, Co-pilot James R. Lindsay, Seyrüseferci Harold Tabacoff, Uçuş Mühendisi Russel Page, Bomba Operatörü Leon Storms, Telsizci William Leonard ve Uçaksavar topçuları Christopher Holwager (cephaneci), Pershing W. Vaples, Leroy Newton, Frank Nemeth’ten kurulu ekip tarafından uçurulmaktaydı. Uçuş görevinin lideri Albay John R. Kane olup, kol uçuş düzeninin sol tarafında ve 1 numara olarak uçmaktaydılar. 

Bu taarruz kolunun içinde alçak irtifadan hedefe yaklaşırken, Almanlar’ın uçaksavar ateşiyle Hadley’s Harem üç tane isabet alır. Burun kısmı kopar, bir motoru arızalanır, aynı anda burun topçusu ölür. Başka bir isabet, gövde de hasar yapar. Uçuş mühendisi hemen bombaları körlemesine, manuel olarak atıp, dönüş rotasını tutarlar. Hasarlar nedeniyle, uçağı uçurmakta zorlanan ekip, Gelibolu üzerinden dosdoğru Kıbrıs’a yönelir. Antalya’nın doğusundan Akdeniz’e çıkarken, ikinci motor da arızalanır. Akşam olmuş, görüş düşmüştür. Bir süre sahile paralel uçan pilotlar, diğer motorların da düzgün çalışmaması üzerine denize zorunlu inişe karar verirler. Denize önce kanat ucuyla çarpan B-24D üçe bölünür: Manavgat’ın 200 m. açığında, 30 m. derinliğe çöker. İki pilot da ölür. Pilotlar ve ölü topçu enkazda kalır. Ekipten geriye kalan 7 kişi, zorlukla sahile ulaşır.

Civardaki köylüler gecikmeden kazazedelere yardım eder. Örneğin Leroy Newton’u Mehmet isimli bir köylü yardım ederek Çenger köyüne taşır. Ertesi günü bir İngiliz uçağı, mürettebatın yerini bulup, telsizle Kıbrıs’taki İngiliz üssüne haber verir! Bunun üzerine yine bir İngiliz teknesi tam kıyıya yanaşıp uçuş ekibini kurtarma operasyonuna başlayacakken, jandarmalar kazazedeleri yakalayıp enterne eder. Ekipten yaralı 4 kişi İstanbul’da Amerikan Hastanesi’ne (o zamanlardaki ismiyle Amiral Bristol Hastanesi), sağlam 3 kişi de Ankara’ya gönderilir. Kurtulan dokuz kişi daha sonraları T.C. yetkililerince “deniz kazazedesi” olarak kabul edilerek serbest bırakılır.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra, 1972 yılına kadar uçağın enkazı, Akdeniz’in dibinde keşfedilmeyi bekler. Bu tarihte amatör dalgıç Oğuz Atasever tarafından enkaz bulunmasına rağmen, gerekli ilgiyi yetkililerden göremez. Ülkemizdeki kimliği belirlenemeyen diğer birçok uçak, gemi enkazları arasındaki yerini alır! Hadley’s Harem’in ekibinden Leroy Newton, 1994 tarihinde Manavgat kıyılarına gelir. Uçağın enkazını bulmak düşüncesi yıllardır aklını kemirmekte, deyim yerindeyse onda tutku haline gelmiştir. Yerel bir gazetede uçak enkazıyla ilgili bir haber çıkınca, hemen dalgıçla temasa geçer. Batıktan çıkartılan bazı eşyaları görünce, Leroy Newton aradığını nihayet bulduğundan emin olur. Hatta bu haber, o zamanlarda bazı gazete ve TV kanallarında yayımlanmıştı.

Enkazı çıkartmak için bir hayli çaba sarf ederlerse de başarılı olamayınca, Amerikalılar ülkelerine geri dönerler. Ardından uçağın burun kısmını 1995 yılında Türkler denizden çıkartır. Cesetler Amerikalı askeri yetkililere teslim edilir. Enkazın burun kısmı da, Çengel Jandarma Karakolu’nun bahçesinde bekletilir. DNA testlerinden sonra cenazeler 1977 yılında memleketlerinde törenle defnedilirler. (Pilotun cenaze töreninde, bir de B-1 bombardıman uçağı 1000 feet’ten mezarlık üzerinde saygı uçuşu yapar!)

Enkazın ana gövde ve motorları ise 2000 yılında denizden çıkartılır. Rahmi Koç Müzesi yetkilileri, bu enkazla ilgilenerek onu sergilemek isterler. Uçak enkazının burun kısmının mülkiyeti üzerinde antlaşmayı ilgili taraflarla sağladıktan sonra, bunu müzeye kazandırmakla Türkiye’de çok zor bir işi gerçekleştirirler! Uçağın “nose-art” (burundaki figür) boyamalarından tutun da, her türlü kimlik araştırması (hangi filolarda, ne zaman, kimler uçtu?) yapılır. Bu aşamada Serhat Güvenç, Özkan Türker, Bülent Yılmazer’in katkıları çok büyüktür. Örneğin uçağın nose-art figürü bir gremlindir, bunun öğrenilmesi bile bir hayli çabayı gerektirmiştir.

Uçağın burun/kokpit enkazı Hava Kuvvetleri Eskişehir İkmal Bakım Merkezi’nde restorasyon görür. 9 Aralık 1997 tarihinde Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmeye başlar. Gövde ve motorlar ise daha sonra Hava Kuvvetleri Kayseri İkmal Merkezi’nde, restorasyonu için gereken yedek parça arama ve onarımı tamamlandıktan sonra uçak, burun/kokpit bölümüyle birleştirilerek, bir bütün halinde müzenin Tersane bölümündeki açık teşhir alanında sergilenmektedir. Uçağın enkazından çıkan ekibin şahsi eşyaları -gözlük, tabanca, bıçak, miğfer, matara vs.- ile uçağın saatleri (ilginçtir saatlerin her ikisi de çarpma anı olan 20.37’yi göstermektedir!) bazı uçak parçaları ise müzenin Lengerhane bölümünde sergilenmektedir.

Çocuğunuzu, eşinizi, torununuzu, ya da misafirlerinizi hafta sonu nereye götüreceğim diye düşünmeyin! Rahmi Koç Müzesi’nde B-24D sizleri bekliyor. O olmazsa, ilgileneceğiniz mutlaka başka bir ilginç objeyi müzede bulacaksınız. Hem gezecek, hem bilgilenecek, üstelik eğleneceksiniz. Büyük alışveriş mağazalarında, para-zaman tüketmekten başka şeyler de olduğunu keşfederek, sevdiklerinizle hep birlikte keyifleneceksiniz.

İyi gezmeler…

 

Hadley’s Harem’in resimleri için;

http://www.airkule.com/default.asp?page=haber&id=8073

 

 

*Linkteki resimler arkadaşım ve meslektaşım Nafiz Timuroğlu tarafından çekilmiştir. Emeklerine çok teşekkür ederim.

 

Başvurulan Kaynaklar:

 

-                            Those Brave crews (RayWard–Weldon Publications, 2003)

-                            Shadow: A Cotton Tail Bomber Crew in WW II (Nail Hunter Rainford–Mc Farland, 2004)

-                            Ploesti: The Great Ground–Air Battle of 1 August 1943 (James Duggan, Carrol Stewart–Brassey’s, 2002 )

-                            Turkish Military Aircraft since 1912 (Ole Nikoajsen-Scramble Dutch Aviation Society, 2005)

-                            Fortress Ploesti: The Campain to Destroy Hitler’s Oil (Naval Institute Press, 2004)

-                            Rescue From Ploesti (William G. Williams-White Mane Publishing Company, 2003)

-                            B-24 Liberator Units of the Fifteenth Air Force (Robert F. Dorr, Mark Rolfe–Osprey Publishing, 2000)

-                            Kanatlar Dergisi (Sayı 1, 3-2002)

-                            Türk Havacılık Kronolojisi (Stuart Kline–Dönence, 2002)

-                            Rahmi M. Koç Müzesi İstanbul (Rahmi M. Koç Müzesi yayını, 2002)


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Osman Gazi Baykal
PARAZİT* HAVA ARAÇLARI
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
FASTING PILOTS NOT 100% FIT
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Engin Aksüt
SABİHA GÖKÇEN’İN YENİ PİSTİNDEKİ KOT FARKI
Engin Aksüt
İbrahim Köktener
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ
İbrahim Köktener
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
digitaldalga
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
'GÖKYÜZÜ SİZİNLE DAHA GÜZEL'
INDIGO'DAN DEV A350 SİPARİŞİ
PİLOTLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
AIRBUS'TA İLK ÇEYREK SONUÇLARI
TÜRKSAT 6A İÇİN TARİH VERİLDİ
HEATHROW'DA RAKAMLAR OLUMLU
TAV YOLCU SAYISINI ARTIRDI
AYJET'TE MEZUNİYET TÖRENLERİ
EUROFIGHTER BAŞLANGIÇ OLUR MU
PET LOUNGE AÇILIYOR
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cuma Cumartesi Pazar
14 / 19 °C 13 / 19 °C 13 / 16 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •İstanbul Havalimanı
  •kriz
  •Delta Airlines
  •seyahat
  •maske