iga-2023-2
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç [email protected]  
HATAY HAVAALANINDA KALP KRİZİNDEN ÖLÜM; ORTALIKTA DOKTOR YOK!
12 Kasım 2014 Çarşamba

                 Hem Havacılık Tıbbı Derneği olarak ve hem de şahsen yıllardır yetkilileri uyardığımız konulardan birisi de, havaalanlarının sağlık birimlerinin çok özel işlevi olduğu ve buralara ayrı bir önem verilmesi gerektiğidir. Havaalanı sağlık birimleri, herhangi bir semt polikliniğinden, bir fabrika revirinden veya bir tatil köyü sağlık biriminden farklı olmalıdır. Türkiye sınırları içindeki uçuşlardan söz etmek gerekirse, havaalanının kapısından giren bir insan, başka bir havaalanının kapısından çıkışına kadar olan süreçte, güvenlik, uçuş emniyeti ve sağlık desteği bakımından DHMİ'nin misafiridir. Buna uçuşta geçen süre de dahil olmalı, DHMİ ve SHGM, uçak içindeki güvenlik, emniyet ve sağlık standartlarını belirleyerek havayolu şirketlerinden bunu istemelidir. Esasen talimatlarda kâğıt üzerinde eksik kalan bir şey yok gibidir, ama uygulamada zafiyetler devam etmektedir.

            Havaalanlarındaki insanlar ya uçuş öncesi heyecanlı ve gergin bir bekleyiş, ya da uçaktan inmiş evine veya oteline gitme telaşı içindedirler. Hipertansiyon, aritmi, koroner darlığı, astım, şeker, panik atak, psikoz, epilepsi, demans, alkol ve madde bağımlılığı gibi bir çok rahatsızlıkları olan insanlar, havaalanlarında rahatsızlanabilecekleri gibi; uçuşta stres, yorgunluk, uykusuzluk, sıkışıklık ve oksijen azlığı gibi nedenlerle hastalıklarının artması durumuyla karşılaşabilir. Nadiren de olsa uçakta mikrobik hastalık bulaşmasına ya da toksik maddelere maruz kalabilir ve sonuçta ölümcül tablolara girebilirler... Bu tür sağlık sorunlarının bir kısmı, bir acil hekiminin ilk müdahalesiyle hastayı yaşamsal risklerden döndürebileceği niteliktedir. Bir kısmı ise havacılık tıbbı biliminin sınırları içine girer ve bir acil hekimi ancak böyle bir eğitimden geçmişse doğru tedavi uygulayabilir. Yani havaalanı sağlık birimlerinde çalışan hekimlerin, havacılık tıbbı (uçuş doktorluğu) kursu almış olmaları gerektiğini yıllardır önermekteyiz. DHMİ ve THY'nin bu yönde attıkları adımlar olmuştur ve bünyelerinde 5-6 uçuş doktoru bulundurmaktadırlar; ama en ön saflarda hizmet verme durumundaki PortClinic'te bu yönde bir adım atıldığını görmemekteyiz. 

            Uğur Apiş isimli bir vatandaştan Havacılık Tıbbı Derneğine gelen mektup şöyle: "20 Ekim 2014 günü Hatay Havaalanında ablamın eşi (İhsan Üstok) kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Havaalanı görüntülerine baktığımızda, kriz anından 7 dakika sonra yere yığılan enişteme bir sağlıkçının gelip hiçbir müdahale etmeden sedye getirdiği, ambulansa taşıdığı ve Antakya Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Doktor müdahalesi olmamıştır; doktora ulaşıldığında, "çocuğum ateşlendiği için eve gitmiştim" bahanesini uydurmuştur. Sorumlu grup Portclinic'tir... Sorularım şunlardır: Havaalanında doktorun hazır olması gerekmiyor muydu? Havaalanı yetkililerinin orada mutlaka doktor bulundurması gerekmiyor mu? Doktorun olması halinde belki şu an eniştem hayatta olacaktı. Bu olayla ilgili görüntü kayıtları elimizdedir, yasal haklarımızı kullanacağız, gerekli yasal girişimlerde bulunduk..."

            Bu olay medyaya yansımadı;, Hatay Havaalanı yöneticileri, DHMİ veya PortClinic ne yaptı bilmiyoruz. Bir yanlış uygulama ve ihmal olduysa, ya da vatandaşın şikâyetinde abartı veya çarpıtma var ise, kamuoyunun bilgilendirilmesini bekliyoruz... Ama bu tür olaylarda bir suskunluk ile karşılaşıyoruz; genellikle konu unutulsun, üstü kapatılsın isteniyor.

            Neredeyse bir yıl önce bir uçak içi acil durum skandalı yaşandı. 12 Aralık 2013 günü Pegasus Havayolları'nın 2132 sefer sayılı İzmir-Ankara uçuşunda, bir yolcunun kalp krizi geçirme olayına müdahale için gönüllü olarak yardım etmeye çalışan iki hekimden birisi olan aneztezi uzmanı Dr. Faruk Atilla'nın anlatımı şöyle idi: "Kabin görevlilerinden kalp krizine müdahale için aspirin ve nitrogliserin gibi acil ilaçlar ve damar yolunun açılması için de damar kanülü ve serum istedik. Ayrıca hastanın kalbi durur ise solunum tüpü ve el ventilatörü gerekebilir diye belirttik. Ancak kabin memurları acil müdahale için ellerinde sadece portatif elektro şok cihazının olduğunu, kullanma yetkilerinin olmadığı için uçakta hiçbir ilaç olmadığını söylediler. Uçak içindeki tıbbi kitlerde adrenalin, nitrogliserin, aspirin gibi ilaçlar; manuel solunum desteği (Ambu cihazı), kanül, serum, vs. bulunmuyormuş!

Yolcular arasından yanında aspirin ve nitrogliserin taşıyanlar bulduk ve onlardan aldığımız ilaçları hastamıza verdik. Hasta biraz rahatladı ve yolculuk sonuna kadar nabzını parmaklarımızla takip ettik..."

            Bu olayın doğruluğunu teyid etmek, varsa yanlışı düzeltmek amacıyla Pegasus nezdinde girişimlerimiz ve ilgili kişilere sorularımız oldu. Hiçbir yanıt alamadık. Bu olayı köşemize taşıdık (http://www.airkule.com/yazar/baslik/919), gene ne itiraz ne de durumun düzeltildiği yönünde mesaj geldi...

            Soru şudur: Bu tür olaylar hatırlı bazı kişilerin başına gelince mi açıklamalar yapılacak, ihmali olanlar cezalandırılacak ve önlemler alınacaktır?


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 9 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
murat ustok
7 Aralık 2014 Pazar 21:49
ölümün hangi şekli olursa olsun kabullenmek gerçekten zor. biz havaalanında hertürlü müdaheleyi yaptık diyip de kameradaki görüntülerini izlerken babanızın yerde 10 dakika nefes almak için çırpındıgını görmek ve hiç bir şekilde müdahele edilmedigini izlemek daha da acı oluyor. Bu işin sonu nereye varırsa varsın peşindeyiz ve takipçisi olucaz...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
hakiki vatandaş
29 Kasım 2014 Cumartesi 19:45
Sağa sola sponsor olacaklarına şu işlere bir el atsalar.....
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
M. Çetingüç
27 Kasım 2014 Perşembe 13:02
Aysun Hanım, babanızın vefatı için teselli sözü bulmak çok zor; metanet diliyorum. Tabii ki adalet gerekeni yapacaktır. Belki siz de tahmin ediyorsunuzdur, kalp krizlerinin çoğunda ani ölüm oluyor, o doktor o dakikada babanızın başında olsaydı da belki çok fazla yardımcı olamayacaktı. Ama ben de sizin yerinizde olsam, babam olecekse de başında bir doktorun olmasını ve acil müdahale etmesini isterdim, buna rağmen elden birşey gelmiyorsa tevekkül gösterirdim. O doktorun oraya görevlendirilmesinin amacı da bu ilk müdahaledir zaten. Havaalanı müdürünün sözleri hiç de teselli edici değil, olayı örtme çabasından ibaret. Bize düşen ne ise yanınızdayız.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş

27 Kasım 2014 Perşembe 12:50
Bir dinleyen olsada anlatsak
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Aysun Üstok
25 Kasım 2014 Salı 23:24
Bu olayı yaşayan ve bu olaydan sonra artık yaşayamayan kişi benim babam.. dayımın (Uğur Apiş) anlattıklarında abartma yok aksine eksiklikler bile var.. biz babamı 20 ekim 2014 pazartesi akşamı saat 20:25 te servise güle oynaya bindirdik, yolcu ettik ve ne yazık ki aynı gece saat 22:45'te acil servis doktorları bize kesin ölümünü bildirdiler ve cenazemizi teslim aldık.. kahroluyorum çünkü babamın rahatsızlandığı saatlerde hatay havaalanında nöbette olması gereken doktor Hüseyin Aksoy nöbet yerinde değil havaalanı sınırları içerisinde bile değil (ki bizzat kendisiyle konuştum daha sonra kızı ateşlendiği için ayrıldığını söyledi ama benim babam öldü), havaalanı müdürü Metin Keskinöz'le görüştüğümde bana babamın rahatsızlandığı zamanla ilgili çok farklı bir senaryo anlattı ve kullandığı ifadeler aynen şunlar: "takdiri ilahi, yapacak birşey yok, burası hastane değil acil servis değil, zaten buradaki doktorun görevi burada hastalanan kişilere bakmak değil kaza kırım doktoru yani bir uçak düşerse şayet düşen uçaktaki yolcuları bu ölü-bu ağır yaralı-bu hafif yaralı diye ayırmak o doktorun görevi" vs... zaten sonrasında ben görüntüleri izlediğimde şunu da anladım ki ne havaalanı müdürü Metin Keskinöz ne de doktor Hüseyin Aksoy zahmet edip olayın sonrasında o görüntüleri bile izlememişler... gerçi muhtemelen şimdilerde artık bir soruşturma gündemde olduğu için izlemişlerdir bir soru sorulursa bari cevap verebilelim düşüncesiyle... söylenecek o kadar çok söz, edilecek o kadar çok beddua ve küfür var ki dilimde ama boğazım düğümleniyor, yutkunuyorum, sallıyorum dilimi... o adamların sorumsuzluğu yüzünden annem 38 yıllık eşini, hayat arkadaşını kaybetti; ben ve kardeşim babamızı kaybettik ve benim 3 yaşındaki kızım çok düşkün olduğu dedesini kaybetti (ki hala sorduğunda dedesini ironik bir şekilde kuş oldu kızım diyoruz)... bu işin sonu nereye giderse gitsin peşini bırakmıcam.. bu ülkedeki ahbap çavuş ilişkileriyle şekillendirilen görev dağılımı ve bu şekilde görev alan cahil, insanlıktan nasibini almamış, sorumsuz kişilerin saltanatı sürmemeli artık... artık herkes görevini kusursuz şekilde yapmalı, yapmayanlar da gereken şekilde cezalandırılmalı.. bu olayı sitenize taşıdığınız için teşekkür ederim size ve umarım siz de bu olayın takipçisi olmak konusunda en az benim kadar hassas ve inatçı davranırsınız... kolay gelsin...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
yolcu
23 Kasım 2014 Pazar 17:35
Bol doktorlu uçuşlar istiyorum.........
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
İbrahim H Çağlayan
23 Kasım 2014 Pazar 10:20
Bu kadar vurdumduymazın yaşadığı bir ülkede insanlar, uçakta sağlık sorunu yaşayanlarla, eğer o kişi kendileriyle ilgilenirler. Ben de bir THY uçuşunda arka sıramdaki yolcunun giderek bilincinin kapandığını gördüm. Kabin görevlileri doktor aradılar, yoktu. Defibrilatör varmış galiba onu kullanmayı düşünmeye başladılar. Yalnız ben hastanın şeker hastası olabileceğini düşünerek kendisine acilen şerbet yapılıp içirilmesini ve kan şekeri sayımı yapılmasını önerdim. Hasta beş dakika kadar sonra kendine geldi. Sabah ve öğle yemeği yiyecek zamanı olmamış, ama bu vesileyle şeker hastası olduğunu öğrenmiş oldu. Kabin ekibi mi? Kabin amirinin çabuk doktor anonsu yap dediği hostes heyecandan anons yapamadı, amir kendisi yaptı. Yani sözün kısası, siz siz olun uçakta ve meydanda hastalanmayın!
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Uğur APİŞ
13 Kasım 2014 Perşembe 21:58
Hatay Havaalanındaki sorumsuzluğu ve bu sorumsuzluk sonucu yaşadığımız acıyı ve benzer olayları, yapılması gerekenleri köşenizde ve bu sitede gündeme getirerek bütün dünyaya duyurduğunuz için teşekkür ediyoruz, biz konunun hukuki takipçisi olacağız ve gereken girişimlerde bulunduk, umarım bundan sonra özellikle ülkemizde sorumlular bu tip olaylardan ders alırlar ve sorumluluklarının gereğini yerine getirirler ve insanlar yapılan sorumsuzluklardan dolayı acılar yaşamazlar. Saygılarımla.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Uğur APİŞ
13 Kasım 2014 Perşembe 22:01
Ayrıca bu yaşadığımız olayı unutturamayacaklarını da sorumlular bilmeli ve Hatay Valiliğimizin - Hatay Cumhuriyet Savcılığımızın işin üzerinde ciddiyetle ve hassasiyetle durduğuna da inanıyoruz.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Osman Gazi Baykal
PARAZİT* HAVA ARAÇLARI
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
FASTING PILOTS NOT 100% FIT
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Engin Aksüt
SABİHA GÖKÇEN’İN YENİ PİSTİNDEKİ KOT FARKI
Engin Aksüt
İbrahim Köktener
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ
İbrahim Köktener
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
digitaldalga
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
RUSYA'DA ASKERİ UÇAK DÜŞTÜ
HURDA UÇAK YANDI
KENYA'DA HELİKOPTER DÜŞTÜ
TAV'A 'SKYTRAX' ÖDÜLLERİ
KIRIK BACAĞIYLA UÇTU
MİT-EMNİYET OPERASYONU
'787 DREAMLINER' UYARISI
İGA'NIN YENİ KONUĞU
'TEST' YETKİSİ ALDI
GENÇLERE 'TEKNİK GEZİ XL' FIRSATI
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cuma Cumartesi Pazar
12 / 14 °C 11 / 14 °C 11 / 19 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •kaza
  •test
  •kabin memuru
  •Birleşik Arap Emirlikleri
  •Baykar