Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) Başkanı Kaptan Pilot Okan Üreksoy, havacılık sektöründe yaşanan yeni gelişmeler, pilotların yaşadığı sorunlar ve Türk pilotların yurt dışına ihracatına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de yaklaşık 700 yabancı pilotun görev yaptığının altını çizen Üreksoy, geçtiğimiz yıllara nazaran yurt dışında çalışan Türk pilotlarını sayısının azaldığını ifade ederek, “Dönemsel olarak çeşitli şartlar sebebiyle yurt dışı şirketlere gidiş söz konusu olabiliyor. Elimizde kesin bir rakam olmamakla birlikte yurt dışında çalışan Türk pilot sayısının 150 civarında olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.
Dernek olarak işsiz pilotlar için bir istihdam havuzu oluşturduklarını ifade eden Üreksoy, havayolları ve SHGM ile gerektiğinde paylaşarak iş konusunda yardımcı olduklarını işe alım süreçlerinde destek olmak üzere eğitim ve bilgilendirme yaptıklarını açıkladı.
BAZI ÜRETİCİLER BİR PİLOTLA OPERASYON YAPILACAĞINI SAVUNUYOR
Dünyanın yapay zekayla kokpitte tek pilot dönemine geçme konusunda yapılan çalışmaları değerlendiren Okan Üreksoy, “Bazı üreticiler insan faktörünü otomasyonla destekleyerek uçuşlarda bir pilotla operasyon yapılabileceğini savunmakta. Otonom sistemler, yapay zekâ ve ileri düzey otomasyon çözümleri, operasyonel verimliliği artırma ve maliyetleri düşürme vaadiyle gündemi belirliyor. Bu dönüşümün en tartışmalı başlıklarından biri ise kokpitte tek pilot uygulamasıdır. Ancak bu yaklaşım, emniyet, etik, operasyonel gerçeklik ve kamu güveni açısından çok boyutlu riskler barındırmaktadır” diye konuştu.

İNSANI DESTEKLEYEN BİR YAPI OLMALI
Modern havacılık operasyonlarının temelinde iki pilotlu sistemin yer aldığını hatırlatan Üreksoy konuşmasında şunları söyledi:
"Bu yapı yalnızca görev paylaşımı değil; aynı zamanda hata yakalama, doğrulama ve kritik karar destek mekanizmaları sunar. Birçok kaza incelemesi, ikinci pilotun varlığı sayesinde büyük faciaların önlendiğini ortaya koymaktadır. Tek pilot sisteminde, ani gelişen bir sağlık sorunu, kokpitin tamamen işlevsiz hale gelmesine neden olabilir. Uzun menzilli uçuşlarda zihinsel yorgunluk, tek pilot üzerinde ciddi bir emniyet riski yaratır. Tek pilot uygulamasının arkasındaki temel motivasyonlardan biri ekonomik baskıdır. Tek pilot konsepti, havacılığın mevcut hukuki ve düzenleyici altyapısıyla da çelişmektedir. Yapay zekâ ve otomasyon, havacılığın geleceğinde önemli roller oynayacaktır. Ancak bu geleceğin insanı dışlayan değil, insanı destekleyen bir yapıda olması gerekir. Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) olarak, azaltılmış mürettebat ve tek pilot operasyonları konularında emniyetin her zaman öncelikli tutulması gerektiğini savunuyoruz. Gelecek; ancak bilgi, sorumluluk ve sağduyuyla şekillendirildiğinde güvenli olacaktır.”
KALP KRİZİ VAKALARINDA ARTIŞ
Son dönemde artan kalp krizi vakalarının havacılık sektöründe de gözlemlendiğini ifade eden Kaptan Pilot Okan Üreksoy, “Özellikle son zamanlarda pilotlarda da ani kalp rahatsızlıkları ve kardiyovasküler problemler görülmüştür. Gerek sahadan gelen geri bildirimler gerekse bazı ülkelere ait ön raporlar, son yıllarda pilotlar arasında ani kardiyak olaylarda artış yaşandığına işaret etmektedir. Bu durumun nedenleri arasında COVID-19 sonrası etkiler, kronik stres, düzensiz uyku-uyanıklık döngüleri, uçuş sıklığının artması ve buna bağlı fizyolojik yorgunluk, yetersiz ya da gecikmeli medikal takip gibi etkenler sayılabilir" dedi.
PİLOTLUK SADECE UÇMAK DEĞİLDİR
TALPA öncülüğünde başlatılan ve 2014 yılından bu yana uluslararası alanda da kabul gören 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü, bu yıl da Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Bugüne özel olarak yapılacak farkındalık kampanyasında “Pilotluk, Sadece Uçmak Değildir” başlığı ön plana çıkartılacak.
Avrupa Pilotlar Birliği (ECA) ile iş birliği içinde yürütülen kampanyada, “Azaltılmış kokpit ekibiyle uçuş operasyonları” (Reduced Crew Operations) uygulamalarına “İkinci pilotlar (FO) B Planı değil, kaptanlarla birlikte A planıdır” mesajı çeşitli mesajlarla sosyal medya hesaplarında paylaşılacak. Ayrıca Boeing ve İGA iş birliğiyle Newton Uçuş Akademisi’nde İstanbul Havalimanı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileriyle özel bir simülatör uçuş deneyimi gerçekleştiriliyor. Sayra&Çınar Vakfı ile yürütülen diğer sosyal sorumluluk projesinde ise bir uçuş simülatörü deneyimi filmi de alınacak. 2020 İzmir depreminde hayatını kaybeden ve büyüdüklerinde doktor ve pilot olmak isteyen iki kardeşin adını taşıyan vakıfla yapılan iş birliği ile gençlere burs projesi faaliyete geçecek.