İşte Rahşan Gülşan’ın yazısı:
Üzgünüm Nalan'cığım ama hep onlar haklı
AKREP Nalan bir THY uçuşunda tatsız tuzsuz şeyler yaşamış.
Önce çıkış kapılarından birine denk gelmiş oturduğu yer.
Oradan kaldırmışlar.
Sonra da kemer sıkıntısı yaşamış. Uçağın standart kemeri yeterli gelmeyince hosteslerden ek kemer istemek zorunda kalmış.
Artık üst üste gelen olaylar nasıl sinirini bozduysa kemerini yere fırlatmış filan...
Filan diye geçiştiriyorum. Bu cümlelerin detayına girmeye ne cesaretim ne de tahammülüm var.
Çünkü ben o uçakta o an neler yaşandığını tahmin edebiliyorum. Benim de benzer sahneler yaşamışlığım vardır.
Ama asla Akrep Nalan kadar cesur reaksiyon veremem böyle şeylere. O anlar benim için özgüvenin yerle yeksan olduğu ender anlardandır.
Bu nedenle uçağa binmeden yaparım tüm hazırlığımı. Çıkışa denk getirmem yerimi. Cam kenarını seçerim, sonra da uçuş boyu kolumu öyle bir içime çekerim ki felç geçirecek gibi olurum.
Çünkü ödüm kopar yanımda oturan insanı kilolarımla rahatsız ederim diye.
Bu konuda hem de kalabalıkta gelecek tek bir kelimeyi bile kaldırabileceğimi sanmıyorum. Çünkü şişman olmanın yazılı olmayan kuralları vardır.
Bunları şişman olduğunuz anda öğrenirsiniz ve sessizce kabullenip, sorgulamadan uslu uslu onlarla yaşamayı öğrenirsiniz. Zaten bir süre sonra size çizilen bu sınırlar o kadar doğal gelmeye başlar ki hiç problem çıkarmazsınız etrafınızdaki faşizan beyinlere.
Çünkü otomatik olarak haklıdır bu kuralları koyanlar. Çünkü... Çünkü... Biliyorsunuz o çünkülerin hepsini. Saydırmayın bana şimdi tek tek. Yüreğimi tüketmeyin.
THY ile yaptığım hiçbir uçuşta kilolarım yüzünden kötü muameleye maruz kalmadım. Aksine hostesler ek kemer istediğimde ağzımı açmama bile fırsat vermediler.
Gözünden anlarlar insanın ne istediğini.
Uçağın çıkış kapısında oturmamayı seçmek de bizim görevimiz belki.
Ama belli ki Nalan Hanım'ın uçuşundaki hostesler kaba davrandılar. O kabalığın da hoş görülmesi mümkün değil tarafımdan.
Empati yapmama gerek kalmadan, Nalan Hanım'la aynı ülkede yaşıyor olduğumdan psikolojisini çok iyi anlıyorum.
Zayıflamak ne kadar zorsa, kilolu yaşamak da bir o kadar zordur bu ülkede. En basiti, canınızı yakmak isteyen cümleye oradan başlar.
Kimimiz susarız, mümkün olduğunca saklarız kendimizi. Görünmez olmaya çalışırız. Kimimiz de Nalan Hanım gibi patlamaktan, öfkemizi serbest bırakmaktan korkmayız.
Ama hiçbir uçuş görevlisinin o kadar insanın içinde kilolu bir insanı incitmeye hakkı yok.
Yapılanlar mutlaka uluslararası uçuş kurallarına uygundur. Ama bir de insan olmanın sorumlulukları ve kuralları var ki işte o kuralları hiçe sayanlar, uçakta yer krizi yaşatılan bir şişmandan çok daha zararlılar çevrelerine...
Bu konuda THY'nin açıklamasını heyecanla bekliyorum.
Rahşan Gülşan-Habertürk