Meğerse yıllardan beri bir ahlaksızlık deryasında yaşıyormuşuz. Hamdolsun sayın bajjbakkan sonunda bu işlere de el attı da, bundan sonra hayatımızı dinimizin emirlerine göre tanzim edip huzur içinde yaşayacağız. Bir takım cahiller hem bu emirleri bilmezler, hem de halkımızın refahı ve selameti için yapılan bu amelleri sözde “özel yaşama müdahale” bahanesi ile kötülemeye çalışırlar.
Bunlar kirlenmesin diye başlarını örten kadınlarımıza bile karışıyorlar, allah korusun kızlı erkekli evler yüzünden başımıza taş mı yağsın? Bir de, bu ülkeyi elele refaha kavuşturma gayreti içinde olan hükümetimizin arasına nifak sokmaya çalışıyorlar. Yok efendim açık düşürmüş, yok onun özgül ağırlığı öbürününkinden daha büyükmüş, ya da birinin atom numarası ile öbürünün atomlarındaki proton sayısı birbirini tutmuyormuş vs. vs…
Geçiniz efendim geçiniz, hem ne dedi sayın hükümetimizin sözcüsü büyük dil bilimci Hüseyin Çelik; “Sayın Bajjbakkan, söylediği sözlerin arkasındadır. Ayrıca insan sevdiğine sitem eder.” Tabi çekemiyorlar böyle uyumlu bir iktidarı, ama olsun durmak yok yola devam. Bir de bu davadan dönen Abdüllatif Şener gibi bazı muhalifler var habire suyu bulandıran. Şimdi de kalkmış “Bu işlerin arkasında büyük para ve avanta savaşları var, yurt ihalelerinin kime verileceği iktidarın en önemli meselesi” diyor. “Yahu kardeşim! Bu ne münafıklıktır? İstedin de vermedik mi?” denilse yanlış anlayacaklar ve bu ülkeye hizmetin önü kesilecek. İyi mi olacak yani...
Zaten bu iktidarsız CHP tutturmuş ille de Sayıştay Raporlarını göreceğim diye. Bütçe görüşmeleri bu din düşmanlarının yüzünden çıkmaza giriyor zaten. Biz canla başla iki yakamızı biraraya getirmeye çalışıyoruz. Bakın sayın maliye bakanımız “merdiven altı fuhuş’tan vergi alma hazırlığı içindeyiz” demedi mi? Eee, ne yani; sayın bajjbakkan, “öğrenci evleri polis tarafından kontrol edilecek “ derken boşuna mı konuşuyordu. Bütçeye katkı olsa fena mı yani? Biz örtülü ödenekle ülkenin kaynaklarını komşu ülkelerdeki müslüman mücahitlere aktarıp dinimizin emirlerini yerine getirelim, CHP de gelsin sayıştay raporlarından bu harcamaları kontrol etsin, yok öyle yağma!..
“Şimdi bu taze CHP’li bir arkadaş var. Sarıgül. Bir cümlede 3 defa “yüce rabbim” diyor. Bırak bu işleri, bunları iyi biliriz, mezheplerini de biliriz geçmişlerini de, yok öyle, benim dini bütün kardeşlerimle başı örtülü bacılarımın oylarına abanmak. Onları önce ben ikna ettim” derse, haksız mı olur sayın bajjbakkan?
“Bu öğrenci evlerini iyi bilirim, zamanında ben de damdan düştüm” diyerek, hani hikayedeki “halimi anlarsa benim gibi damdan düşen biri anlar, bana damdan düşen birini getirin” diyen adam gibi bu evlerde gençlerin başına gelenleri çok iyi bildiğini söyleyen sayın bajjbakkan, annelerin babaların kuşku ve korkularını dile getirmeye çalışıyor. O toplumun ahlakına ayar vermek için canla başla çalışırken bakın, CHP’nin densiz genel başkanı ne diyor. “Bu damdan düşme ne anlama geliyor, bunu iyi bilirim derken başına bir şey mi geldiğini ima ediyor, açıklasın da öğrenelim.”
Ayıp, ayıp. Gerçekten çok ayıp... Allahtan sayın Adana valisi gibi devlet görevlilerimiz var da başımıza dert olan gavatların hesabı görülüyor. Kalkmışlar, sayın valiyi Japon çizgi filmlerindeki samurai’lere benzetmişler. Daha neler, çekemiyorlar tabi. Ama sayın vali biraz dikkatli olsun. Zira ne de olsa orası Adana belli mi olur.
Son on yılda her alanda büyük başarılara imza atan iktidarımız, sağlam ekonomisi ve dünya lideri olan şirketlerimizle hayranlık uyandırmaktadır. Bunların en somut örneklerinden biri ulusal havayolumuz THY’dir. Yalnız, son zamanlarda muhafazakar demokrat yapımıza uymayan bazı uygulamalar nedeniyle aileler ve yolcularımızdan ciddi şikayetler gelmektedir.
Bilgilerine başvurduğumuz yetkililerin de doğruladığı gibi; uzun menzil uçuşlarında kabin görevlileri, belirli sürelerle istirahat etmek için hazırlanmış ve uçağın yolcu kabininin altında bir yere yerleştirilmiş, içinde ranza şeklinde 6-8 adet küçük yatağın olduğu ve dahi adına “crew rest” denilen bölmelerde kızlı-erkekli gruplar halinde birlikte yatmaktadırlar. Hatta bu uygulama, sayın bajjbakkanımızın seyahatlarında da aynen devam etmekte olup, kendileri uçağın içinde devlet işleri ile meşgul iken, kızlı-erkekli gençler uçağın altındaki aynı bölmede birlikte uyumaktadırlar.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yolcular ve ailelerin, muhafazakar demokrat yapımıza uymayan bu uygulamalar yüzünden yaptıkları haklı şikayetleri karşısında, yetkililerin bir an önce önlem almaları, olmazsa sayın bajjbakkanımızın acil olarak konuya müdahil olması beklenmektedir.