4)MARŞLAR:
Özellikle Cumhuriyetin ilanından sonra Türk Tayyare Cemiyeti, Türkkuşu, Türk Hava Kurumu, Türk Hava Kuvvetleri vb. kurumlar için değişik marşlar üretilmiştir.
Orduya uçak alımı yardım kampanyası içinde Ayvalık halkının çabalarıyla satın alınan uçağa isim koyma töreni (I. Güzel Ayvalık Tayyaresi) için yapılmış marş, bu kategorinin en ilginç örneklerinden birisidir. Marşın güftesi Halim Nezihi Bey, bestesi kemani Osman Nuri Beye aittir. 12 Ocak 1928 tarihinde ilk kez kamuya seslendirilen marşın sözleri şöyleydi:
Hoş geldin güzel kuşum
Kudümünle (uzak yoldan gelmenle) pek hoşum
Terk edip gitme birden /Ümidimsin nazlı kuşum
Göklerinde uçtukça vatan sarsılmaz
Hudutlarına giren düşman kurtulmaz
Kanadını açarsın /Heybetinle uçarsın
Toprağın üstüne şan ve şeref saçarsın
Hasrettim çoktan sana
Hayat verdin sen bana
İsminle binler yaşa
Canım fedadır sana
Göklerinde uçtukça vatan sarsılmaz
Hudutlarına giren düşman kurtulmaz...
Cumhuriyetin ilk yıllarında aynı isimde ve benzer amaçla üretilmiş birkaç tane “Tayyare Marşı” vardır. İlki Nazif Alp'in Eylül 1926 yılında yazıp beslediği “Tayyare Marşı”, dönemin havacılık çabalarına destek olması için bir hayli didaktik ve hamasi özelliğiyle dikkati çekmektedir:
Atimizi ilâya (geleceğimizi yükseltmeye) edip ceht (çabalamaya) ile peyman (yemin)
Tayyarelerin göğsüne Albayrağ’ı takdık.
Hürmetle bakarken bize yıldızlar uzaktan,
Sağdan sola, soldan sağa rüzgâr gibi akdık.
En şanlı emeller taşıyor kalplerimizde,
Yıldızlara, Türk’üz, demek azmiyle uçarken
Sulh vakti çiçekler saçılır her yere bizden,
Pür neşedir kalpleri gönüllerde dolaşmak.
Lâkin hele bir harp günü gelsin, elimizden
Bin barika (şimşek) fırlar yere, bir lahzede (anında) mutlak...
Ey Türk kanat aç, namın uzak illere gitsin
Türk ismini yerler biliyor, gök de işitsin...
Diğer “Tayyare Marşı” Mithat Cemal Kuntay tarafından yapılmıştı. Sözleri günümüz için biraz ağdalı Osmanlıcayla dolu olan marşın hamasi yanı dikkat çekici:
Toprak dedemin sıytına pâmal (şan, şöhret ayağı altında) idi, lâkin
Afaka o iclâli (ufuklara o büyüklüğü) bu neslin eli yazdı.
Oğlum onu bir hamlede kaldırmasa heyhat (ne yazık)
Millet mi, hayalet mi, ufuklar tanımazdı...
Serhadd-i vatan çıktı sema vâta (sınır boyu çıktı göklere) dayandı:
Birleşti de azmin eli ilmin kanadiyle;
Yerler taşır alnında, denizler yüreğinde,
Çalkalandı bulutlar da bugün Türk'ün adıyla.
Ey her yeri başka buluttan uzanan nur,
Sen gökte gezerken ne büyüksün, ne güzelsin!
Ey ırkımın ay yıldızı, göktür sana sehrah (işlek yol)
Gök çünkü senin memleketin, muskat-ı re'sin. (doğduğun yer)
Üçüncü “Tayyare Marşı”nın güftesi İ.Hakkı Beye, bestesi ise M.Faruk Beye aittir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Pathé plaklarından çıkan bu eseri Müjgân Hanım ve İstanbul Operet Heyeti seslendirmişti. (Zühre operetini seslendiren İstanbul Opera Heyeti ile aynı topluluk olup olmadığı konusunda her hangi bir bilgiye ulaşamadım. O.G.B.) Marşın sözleri:
Bir kuş gibi uçar engin göklerde
Ay yıldız parlayan Türk tayyaresi
Uzak ufuklara dalar gider de
Duyulur derinden o coşkun sesi
Tayyare... Tayyare ey sema kuşu
Ay yıldızı parlat ayın yanında!
Ne kadar hoş olur günün doğuşu
Dolaşırken yurdun asumanında
Yarın cenk türküsü söyleyip giden
Türk'ün o akıncı süvarileri
Senin gösterdiğin yolda koşarken
Dörtnal gidecekler, dörtnal ileri
Erzurum ufkundan Torosları aş!
Yükselt motorundan çıkan gür sesi
Ey Türk tayyaresi, Türk tayyaresi...
Kaynaklardan sözlerine ulaşamadığımız “Türk Tayyare Marşı”nın özelliği güfte ve bestesinin Musevi asıllı vatandaşlarımıza ait olmasıdır. 1927 yılı yapımı marşın sözleri Ferrera, bestesi ise Isaac Algazi'ye aitti...
TRT arşivinde yalnızca şarkı ismi, bestecisi, makam ve form bilgilerini bulabildiğim “Tayyare Marşı”nın sözleri ise:
Göklere kanatlan ki yerde sürünmeyesin
Kartalların adı var, Türklerin kanadı var...
Diğer “Tayyare Marşı”nın bestecisi İzzettin Hümayi Elçioğlu olup, güfte yazarı ve sözlerinin tamamı bilinmemektedir. Rast makamında ve marş formunda bestelenmiştir. Aynı şekilde Mihran Efendinin nihavent bestesi olan “Tayyare Marşı”nın kısıtlı sözleri şöyle:
Uçun uçun
Bu pek temiz göklerinde vatanın...
Vecihi Hürkuş'un anılarından öğrendiğimize göre, İzmir'deki Türk kuşu şubesinin Halkapınar ve Fuar eğitim kamplarında “Yüksel Marşı” söylenmektedir. İzmir Muallim Mektebi öğrencilerinden Korkud Efe, kendisi kursiyer iken ortamdan etkilenerek Türk kuşu için bu marşı yapmıştı:
Yüksel yerler sana dar... Yüksel zafer göktedir
Yürümek sürünmekten başka ne? Davran yüksel
Yükselirken ufuklar yırtılsın, gökleri del
Çelikten kanatların düşmana olsun engel
Boralarla boy ölçüp, göğe “Var ol” dedirt
Yaya kalsın yanında yıldırım, tufanla yel
Yürümek sürünmektir sana, yakışmaz. Yüksel
Yüksel sana yerler dar... Yüksel zafer göktedir.
Ferit Ragıp Tuncer’in marş formundaki “Havacılık Şarkısı”nın sözleri oldukça hamasi özelliğiyle dikkat çekici:
Topraklara dar gelen çelik kanatlarımla
Şimşeklerin yoldaşı, boraların malıyım
Yelesinden (?) fışkıran atlarımla
Ben hayat vermek için uçmalı, uçmalıyım
Ümidin gözlerimde bir kor olup yansa da
İmanım düşmanın kalbini delecektir
Vücudum parça parça yere kapaklansa da
Ruhum kanatlanarak göğe yükselecektir.
Marşlar bölümünde son olarak Hava Harp Okulu Marşına göz atalım: Sözleri şehit bir pilot eşine aittir. (Maalesef ismi bilinmiyor! O.G.B.) Güftenin esas adı “Tayyareci” ve nakaratın ikinci dizesindeki Hava Harp Okulu ibaresi yerine, önceleri (orijinalinde) Tayyareci adımız varken şimdiki haline değiştirilerek söylenmiştir. Bestesi ise H.Recep Arman tarafından yapılmıştır:
Yolumuzda olsa da dağlar kalın bir perde
Pervasız bir kartalız bu hudutsuz göklerde
Gönlümüzden taştıkça bizi coşturan bu hız
Semada olacağız ışık saçan bir yıldız.
Kalbimizde korku yok çelikten kanadımız
Tayfundan yılmayan Hava Harp Okuluyuz
Bu masmavi saraydır meskenimiz yerimiz
Ölüme bin şekilde alıştı gözlerimiz
Hızını bizden alır kuşlar ve fırtınalar
Geçtiğimiz her yolda bize şimşek oluyor yar
Kalbimizde korku yok çelikten kanadımız
Tayfundan yılmayan Hava Harp Okuluyuz
Kaygusuz kalsın diye düşmandan vatanımız
Yemin ettik göklerde akacaktır kanımız
Bir Türkoğlu Türk olan böyle ölür nam salar
Üzülmeyin bu yolda kurban veren analar
Kalbimizde korku yok çelikten kanadımız
Tayfundan yılmayan Hava Harp Okuluyuz