Dün Zürich’e Türk Hava Yolları ile uçtum.
Yolculuk süresince o insanı merak ettim.
Yani o fikri ilk defa gündeme getiren insanı.
Bir yönetici midir, yoksa reklam ajansı mı?
Fikir sahibi kimse, onu canı gönülden kutluyorum.
Türk Hava Yolları olağanüstü bir şey yaptı ve dünyanın en prestijli iki futbol takımının uçuş sponsorluğunu yüklendi.
Biri Barcelona.
Dünyanın rüya takımı.
Öteki Manchester United.
O da dünyanın rüya takımı.
İkisi de maçlarını hiç kaçırmadığım takımlar.
İkisi de futbol ekonomisinin “ticaret mucizeleri”.
Hiçbirimiz, bu iki takımın adının yanına Türk Hava Yolları adını getirmeyi hayal edemedi.
Duysak, “Yok canım” diyeceğimiz şeylerdi bunlar.
Ama Türk Hava Yolları yönetimi bunu hayal etti.
Etmekle kalmadı başardı.
Bugüne kadar sadece Singapur, Emirates gibi “Zenginler Kulübü” şirketlerinin başarabildiği şeyi yaptı.
Ertuğrul Özkök’ün yazısı için;
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13621867.asp?yazarid=10&gid=61