Balon, ısıtılmış hava veya hafif bir gazla (helyum, hidrojen, propan v.b.) doldurularak, atmosferde uçabilen küredir. Uçma kuralı tıpkı sudaki bir cismin yüzmesiyle aynı ilkeye, yani Arşimed’in kaldırma prensibine dayanır.
Balonla ilk uçuş denemeleri Montgolfier kardeşlerden önce başlamasına rağmen, ilk başarılı uçuşu onlar yapmıştır. Önce su buharı, ardından oksijenle doldurulmuş balonla uçuşu denediler. Başarısızlık onları yıldırmadı; ipek kumaştan yapılmış balonu, hafifçe ıslatılmış saman ve kırpılmış koyun yünü karışımının, balonun altında yakılmasıyla oluşan dumanla doldurdular. Sonuç başarılıydı! Bu kez Fransa’da Annoy kasabasında halkın önünde 5 Haziran 1783’te uçmayı denediler. İçi kağıtla kaplanmış keten torbayı (balonu), yukarıda anlatılan karışımı yakarak elde edilen dumanla doldurdular. İlk denemesinde 10 dakikada 450 metreye çıkan 10.5 metre çapındaki balon, 2 km uzakta yere inmiştir.
Daha sonra Jacques Cesar Charles’in keşfi; demir talaşları üzerine zaç yağı (derişik sülfürik asit) dökerek elde edilen gazla doldurulan balonun uçuş testleri başarılı olur. 26 Ağustos 1783’te Paris’te söylenceye göre 300 bin kişi (Paris’in o dönemdeki yarı nüfusu!) önünde deneme uçuşu yapıldı. Saat 17.00’de havalanan balon 1 saat 45 dakika havada kalıp, Paris’in 24 km kuzeyine inmiştir. Balonun indiği yerdeki insanlar “şeytan icadı” zannederek, balonu parçalamışlardır. 11 Eylül’de yeni balonun uçuş denemesi yapılır, ertesi günü çıkan fırtınada balon parçalanır.
Ardından Kral XVI. Lui, kendi önünde bir uçuş yapılamasını emreder. Versailles Sarayı’nın önündeki deneme uçuşundaki balonun özellikleri: 19 m uzunluğunda, 14 m çapında pamuklu bezden yapılmış olup, içi kağıtla kaplanmıştır. Balonun şişirilmesi için 40 kg saman, 2.5 kg yün karışımı yakılır. Balonun sepetine bir horoz, bir koyun, bir de ördek konur. Balon havalandıktan 8 dakika sonra, bir yırtık nedeniyle ormanlık alana inerken bir ağaca asılı kalır. Dünyada balonla uçan ilk canlılardan sadece horoz yaralanmıştır.
15 Ekim 1787’de halatla yere bağlı olarak ilk insanlı balon uçuşu Fransa’da gerçekleşir. 20 Kasım 1783 günü fizikçi Pilatre de Rozier ve arkadaşı Arlant, Mongolfier kardeşlerin yaptığı balonla serbest uçuş için havalanırlar. Kuzeyli bir rüzgarın yardımıyla Paris’in 8 km güneyine kadar uçarlar. İniş için de, ateşi ıslak süngerle söndürme yöntemi kullanırlar.
27 Ağustos 1784’te ilk hidrojen gazlı ve kendisinin dizaynı balonla Jacques Cesar Charles uçar. Günümüzün balonlarındaki donanımların yaklaşık hemen hepsinin üzerinde bulunduğu bir balonla, Paris’in Concordia meydanından havalanırlar. 600 metreye yükselirken ilk kez bu uçuşta barometre, yükseklik ölçümü için kullanılır. J. C. Charles’in kulağının sancılanması nedeniyle, yarım saat sonra kendi isteği ile yere inerler. Balonun tepesindeki gaz boşaltma sübabı, yine ilk kez bu uçuşta denenir. Sonuçta Montgolfier ve Charles sistemi olmak üzere, iki tip balon arasında yarış başlamıştır.
*Montgolfier kardeşlerin küre biçimindeki bu balonu mavi renkli olup, altın renkli işlemelerle bir hayli süslenmiştir. Balonların sansasyonu, dönemin kadın giysi modasını da etkiler. Çok süslü ve kabarık etekler yaygınlaşır. Hatta bir balonun adını da “Uçan Koket” koyarlar.
Fransa sınırlarının dışında ilk balon uçuşu 25 Şubat 1785 tarihinde Milano’da, Pavlo Andreani isimli bir İtalyan tarafından gerçekleştirilir. Almanlar da bu yarıştan geri kalmaz; onları en çok balonun askeri alanda kullanılabilirliliği ilgilendirir! Fransızlar da aynı şekilde, ezeli düşmanları İngiltere’nin balonla havadan işgali düşüncesini gerçekleştirmeye çalışırlar. Ancak en önemlisi, o dönemlerde İtalya, Rusya, İngiltere, İspanya dahil hepsindeki ortak özellik; hükümetlerin “halkın huzursuzluğunu yatıştırmak” için balon gösterilerini sıkça kullanmalarıdır!..
Fransız baloncu Jan Piyer Blanchard 2 Mart 1784’te, balona ilk kez dümen tertibatı koyarak, bir deneme uçuşu yapar. Ayrıca bu uçuşta ilk kez yanında paraşüt taşımıştır! Daha sonra uçuşlarını İngiltere’de devam ettiren baloncu, 7 Ocak 1785 tarihinde İngiltere’nin Dover kentinden yardımcısıyla birlikte havalanarak, Manş Denizi’ni balonla dünyada ilk kez havadan geçer. Ancak uçuşta başarılı olabilmek için bir süre sonra, balonda ne varsa denize atar. Havada kalabilmek için bunlar yeterli olmayınca, yardımcısı Cefris de denize atlar. En son pantolonunu da aşağıya atar. Fransa kıyılarına pantolonsuz da olsa, inme başarısını gösterir!
26 Haziran 1794 tarihinde balon ilk kez askeri amaçla kullanılır: Fransa-Avusturya arasındaki Flerus Savaşı’nda, Fransız baloncu Yüzbaşı Coutelle sabit balonla havalanır. Elde ettiği Avusturya ordusuna ait bilgileri yazdığı kağıdı, küçük bir kum torbasına bağlı kutu içine koyarak aşağıya atmıştır. Bu istihbarat bilgilerinin Fransız ordusuna bazı taktik avantajlar sağladığı belirtilir.
Sonraları Napolyon, askeri balonculuğu önemsemeyerek balon birliklerini kaldırır. 1870 yılında Almanlar Paris’i kuşattığında, Fransızlar balonları kullanarak Paris’in dışına 9 ton mektup ve 100 kişi kaçırmışlar, Paris’e de 400’den fazla posta güvercini getirmişlerdir. Bu kuşatmada Fransızların kullandığı 66 balondan 5 tanesi Almanların eline geçmiş, ikisi de yolcularıyla birlikte denize düşüp parçalanmıştır.
17 Haziran 1786’da Testu Brissi balonuyla ilk kez gece uçmuştur.
1783’ten 1869 yılına kadar 3 bin 500 balon uçuşundaki kazalarda toplam 15 kişi ölmüştür; bu rakam çağına göre oldukça güvenli bir uçuşu belirtmektedir! Balonculuk dünyasında o yıllardaki genel düşünceye göre uçuşun en tehlikeli kısmı iniştir. Kazaların yüzde 95’i inişte olmuştur. Eski bir balonla uçuş el kitabına göre (Buch des Fluges-Viktor Zilbrer, Harnes), 3 tip iniş vardır:
- Kadın İnişi: Balon sepetinin hiçbir kayış olmadan, doğrudan yere inerek, yavaşça ve çok yumuşak şekilde oturması,
- Düz İniş: Sepetin kayarak veya bir engele çarparak, yere yan tarafından oturması,
-Başarılı İniş: (!?) Balon sepetindeki şahıslara bir zarar gelmeden, bir takım tehlikeler atlatılarak yapılan iniştir!..
Balon uçuşlarda irtifa ölçümü, barometreden oluşan barografla yapılmaktaydı. (Benzeri aletler havacılığın ilk yıllarında uçaklarda da kullanılmıştır.) Yine başlangıçta balonculara “Aeronuts” denilmişse de, zamanla “balloonist=baloncu” ifadesi kullanılmıştır.
Fransız Fizikçi Jean Baptiste Biot, Joseph Louis Gay-Lussac 1804 yılında balonla 6.5 km yüksekliğe çıkarak havanın bileşimi, dünyanın manyetik alanı üzerinde incelemeler yaptılar. Bu uçuş, “bilimsel amaçlı” ilk balon uçuşudur. 1803-1901 yılları arasında yapılan bilimsel uçuşlarda 6 bin metre üstüne çıkıldıkça nefes darlığı, kalp çarpıntısı, yorgunluk, yaşa bağlı kısa süreli uyku v.b. davranışlar Fransız, Alman, İngiliz araştırmacılar tarafından keşfedilmiştir. Bu araştırma sonuçları, ilerideki zeplin ve uçak uçuşları için çok değerli bilgiler sağlamıştır. Temmuz 1901’de Alman bilim adamları Zuring ve Berson, balonla 10 bin 800 metre yüksekliğe çıkmışlardır! Bu uçuşta yüksek irtifada zihinsel faaliyetlerin azalarak, geçici şuur kaybının varlığı keşfedilir.
1902’de Fransız meteorolog Leon Philippe Teisserenc de Bort insanların çıkamadığı yükseklikler için, ölçüm aletleri yerleştirilmiş insansız balonları uçurarak atmosferin katmanları ve sıcaklığın değişme özelliklerini bulmuştur. Aynı şekilde Alman araştırmacı Prof. Asman ise 28 bin metreye çıkan insansız balonlarla araştırma ve ölçümler yapmıştır.
Amerikan iç savaşında balon, savaşan her iki ordu tarafından da kullanılmıştır. Nisan 1861’de Birlik ordusundan (Kuzey ordusu) Thaddeus Lowe ve John Lamauntain, keşif için Ohio’dan balonla kalkmışlar ve istemeden güney Carolina’ya (Güney ordusunun topraklarına) inince, balon Kuzeylilerce başarısız kabul edildi. Ancak Washington DC üzerinde T. Lowe balonla gösteri uçuşu yapınca, başkan Lincoln bundan etkilenerek balon uçuşlarına izin verdi. 24 Temmuz’da Washington DC’den havalanan sabit balon, Virginia’da bulunan Güneyli birlikler hakkında havadan ilk kez telgrafla bilgi vermiştir. Bu bilgiyle Kuzey orduları hedefi görmeden başarılı topçu atışı yapmışlardır. Ayrıca ilk kez yine Amerika’da mavnaya bağlanan sabit balon yardımıyla, denizden keşif yapılmıştır. Gemiye halatla bağlanan balon yaklaşık 600 m yükselerek, karşı tarafın bilgilerini aşağıya telgrafla aktarmıştır. (Çanakkale savaşında İngilizlerin Monica isimli balon gemisi de, denizden keşif için sabit balonu kullanmıştır.)
1878 yılında Paris Dünya Fuarı’nda, sabit balona 40 kişi binerek 600 m yüksekliğe çıkabilen yeni bir balon modeli yapılarak, uçurulmuştur.
İsveçli Mühendis Solomon Ogust Andre, serbest balonla İsveç’ten havalanıp Kuzey Kutbu’nu kat ettikten sonra, rüzgara bağlı olarak Alaska veya Kuzey Sibirya’ya inecek şekilde, bir uçuş planını Stockholm Akademisi’ne sunar. Uçuş rotası yaklaşık 4 bin km olup, seferin 6 günde tamamlanacağını planlamıştı. Sonuçta İsveç Kralı da dahil epeyce para yardımıyla, balon Paris’te üretildi. 7 kat Çin ipeği kumaşından balon ve katlanabilen balon sepeti de iki katlı yapılmıştı: Üst kat gözetleme ve uçuş kontrol, alt kat yatak odası görevini görecekti. Sepetin en altına ise, balonun deniz üzerinde rahatça kayabilmesi için bir de sandal eklenmişti. 11 Temmuz 1897 tarihinde Andre ve iki arkadaşı balonla havalandı. Değişik zamanlarda uçuşla ilgili rapor ve mektupları denize atarak yollamak için, 13 şamandıra ve bunlara ilaveten bir kafes dolusu posta güvercinini de yanlarına almışlardı. Bu şamandıralardan sadece beş tanesi sonradan bulunabilmiştir. Havalandıktan 7. ve 8. saatlerde atılan şamandıralarda havanın ve uçuşun gayet güzel gittiğine dair notlar vardır. Yine bir Norveçli vapur kaptanı tarafından tüfekle vurulan güvercin üzerinde bulunan Andre’nin notuna göre; bunun yollanan üçüncü posta güvercini olduğu, 13 Temmuz’da 82°20' kuzey ve 15°05' doğu noktasını gayet rahat geçtiğini bildirmektedir. Bundan sonra kendilerinden bir daha ne haber alınabilmiş, ne de akıbetleriyle ilgili bir ipucu bulunabilmiştir!