iga-2023-2
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Faruk Sayılır [email protected]  
NERDE KALMIŞTIK?
25 Temmuz 2013 Perşembe

Gezi olayları, ülkemizin güneyinde olanlar derken yaz sıcağının tüm ağırlığı ile epey zamandır kendi gündemimizden kopup tembelleştik. Ama bir süredir tekrar başlayan Hava- İş sendikası mesaj bombardımanı ve Hamdi Topçu’nun bu hamlelere, karşı saldırılar ile yanıt verme çabaları çoğumuzun tekrar konuya odaklanmasını sağladı.

Hava-İş sendikasının yasalar ile dansı ve arka arkaya kazandıkları davalar bana geçmişi anımsattı. Eski yazılarıma baktım, 2011 yılının Eylül ayında “Hava-İş Hukuk Bürosu” başlıklı bir yazımı buldum. Durum bugüne çok benziyor. THY işvereni devletin tüm gücünü arkasına almış ne hak tanıyor, ne de hukuk. Sendika da yasaları iyi bilip kullanan uzmanları eliyle habire dava açıp kazanıyor. Sendika yöneticileri yaptıkları hukuk mücadelesini üyelerine sendikal başarı gibi göstermeye çalışırken, işveren her türlü ihlalle hem sendika ile hem de çalışanları ile dalga geçiyor. Ha, bu arada “hukuk devletine ne oldu?” diye merak ediyorsanız, geçmiş olsun o cenaze kalkalı çok oldu.

Şimdi soruyoruz; sendikanın peşpeşe kazandığı davalar ne işe yarıyor?

Çalışanların ücretleri mi artıyor, uçucuların uçuş görev ve dinlenme sürelerinde bir iyileşme mi oluyor, insanlar planlanan izinlerini mi kullanabiliyorlar kısaca bu kazanılmış davalar sendikanın üyelerine ne avantaj sağlıyor?

Yanıt koskocaman bir sıfır…

Sadece “elimden başka ne gelir” diyerek kokuşmuş sistemden nemalanan bazı kişilerin, sendikal anlamda adından başka hiç bir şeyi kalmamış içi boş ve ruhsuz binaya yapışmalarından ibaret bir yozlaşma sürecidir yaşanan.

Peki bu sürecin tek sorumlusu mevcut sendika yönetimi midir? Üye nerededir, gerçekten herkes mutlu mudur, kimsenin sendikaya gereksinimi yok mudur, işler çalışanlar için tıkırında mıdır, mevcut yönetim hatalıysa ve başarısız olup üyesinin nezdinde desteğini yitirmişse bile bundan sonra sendikaya gerek yok diye mi düşünülmektedir? Eğer öyle değilse, üye sendika yönetimine rağmen ayağa kalkmalı ve örgütüne sahip çıkmalıdır. Çalışanın emeğini ve üretim gücünü kullanmasından başka çıkar yolu yoktur.

En zor koşullarda üretim yapan ve hizmet sektörünün en alengirli iş kollarını içinde barındıran bu yapı sendikasız olmaz. Adamı doğduğuna pişman ederler. O yüzden çalışanların; asla “sendikayı beğenmiyorum ve yaptıklarını onaylamıyorum” diyerek bir kenara pısma hakları yoktur. Eğer böyle bir tavır içine girerlerse sonunda ödeyecekleri bedel çok ağır olur. Geçmiş de de “hadi canım sen de, işveren bize muhtaç, ben işime bakarım o da paramı öder” diye bu mücadeleyi sulandırmaya çalışan dangalaklar oldu. Ama işverenden ilk kazığı bu işbirlikçiler yedi. “Bu şirket bizim, şirketimize sahip çıkıyoruz” gibi şark kafalı söylemler hem profesyonelliğin önünü tıkadı, hem de koşulların çalışan aleyhine gelişmesine neden oldu. Ha ille de birisinin “biz bir aile şirketi gibiyiz“ diye bir laf etmesi gerekiyorsa bu kişi Hamdi Topçu’dan başkası olamaz. Zira sanal medyada dolaşan haberlere göre; muhterem kendi akrabalarından 47 kişiyi THY’de işe yerleştirmiş.

THY tarih yazmaya devam ediyor. Geçenlerde yine bir ödül aldılar. İyi ki aldılar, bu sayede uzun zamandır ortalıkta görülmeyen THY’nin ödüllerden sorumlu Genel Müdürü Temel Kotil’in yüzünü gördük. Ve böylece grev’deyken ödül alan ilk havayolu olarak tarihe geçtiler. Bu arada bence en büyük ödülü Temel Bey hakediyor. Çünkü hiç kimse böyle bir şirketi 10 senedir tek bir cümle ile idare edemez: HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK…”  Uçak alınıyor “her şey çok güzel olacak”, sefer açılıyor “her şey çok güzel olacak, kaza oluyor yine aynı laf “her şey çok güzel olacak.”

Öte yandan anımsarsanız gezi olaylarının hemen öncesinde Hamdi Topçu kanal kanal gezip kamuoyunu kendi açısından aydınlatmaya çalışyordu. Birkaç programını izledim ve hayret ettim. İnsan 10 yılı aşkın bir süredir o makamı işgal eder de yönettiği şirketin ürettiği işten bu denli habersiz ve bilgisiz olabilir miydi? Ağızdan dolma bilgilerle çanak sorulara habire sallayarak dinleyenleri değil de, olsa olsa yalnızca kendini tatmin etti. Hele dolaylı olarak “uçuş emniyeti”ni ilgilendiren konularda “revizyon” diye salladıkları, konuyu bilenleri çok güldürdü. Demek ki, ara ara toplandıklarında eski yöneticiler sendika dersini iyi anlatamamışlar. Halbuki Yusuf Bolayırlı bu işi iyi bilirdi ama belki de o iyi anlattığı halde Hamdi Bey anlayamadı.

Şimdi bu yöneticiler karşısında bile üyesine hakim olamayan sendika yönetimine yapacak tek şey kalıyor. Yeni ve dinamik bir yapının önünü açmak.

Gezi olayları esnasında ve hatta şu an bile ileri demokrasi ve özgürlükler adına sergilediği tavır ve söylemleri ile taraflı tarafsız milyonlarca kişinin kanını donduran Başbakan’ın içinde bulunduğu hali açıklama adına birçok bilimsel tanımlamalar öngörülmüştü. Bunlardan bir tanesi; Dublin’deki Trinity College’de öğretim üyesi olan psikolog Prof. Ian Robertson’un WordPress’te yayımlanan “Türkiye Başbakanı Erdoğan 10 yıllık bir hastalığın etkisi altında mı?” adlı makalesi. Okuyanlar anımsayacaktır; uzun süreli ve özellikle başarılı iktidar dönemlerinden sonra kişinin beyninde oluşan nörolojik tahribatlardan ve bunun yan etkilerinden söz ediliyor. İkinci ise İngiltere eski Dışişleri Bakanı Lord Dawid Owen’ın iktidarda uzun süreli kalan liderlerin beyinlerinde ortaya çıkan kişilik bozukluğuna işaret eden Hubris (kibir) Sendromu. Arzu edenler bu sendromun yan etkilerini okuyup öğrenebilir ve kimleri anımsattığını bulabilirler.

Eğer uzun süreli iktidarlar 10 yılda insanlarda bu tahribatları yapıyorsa, Hava-İş sendikasının başında 20 yılı aşkındır iktidar olan arkadaşımızın durumu acep nedir?


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 8 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
yazara yazar
23 Ağustos 2013 Cuma 12:14
yenilen pehlivan güreşe doymaz misali...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Faruk abi
20 Ağustos 2013 Salı 01:51
Al birini vur otekine.. biri istifa etse yerine gelecek kafa bu iste.. agdali suslu laflar ama zemin curuk.. yazik sendikadan beklentisi olan onca calisana...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
gezi
26 Temmuz 2013 Cuma 22:35
Yazar anladığım kadarı ile thy yönetimini eleştirmiş ama on yıllık hastalığın iki katından fazlasına maruz kalanların söyleyecekleri de bu kadar olur!
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
aci ama gercek!!!
26 Temmuz 2013 Cuma 18:50
sendika agasi gecenlerde tv d 'uyeler benim baskan olarak kalmami istiyorlarsa neden baskanligi birakayim ki?' gibi bir laf etti..isterse uyeler arasinda bir anket yaptirsin gorsun gercekten isteniyor mu istenmiyor mu??? kendisi demirel'e 40 yildir ulkeyi yonetiyor diye kiziyordu kendi de 23 yildir iktidarda..ondan ne farki var??? hic..ayni!! uyeler sendikaya guvenmiyorsa,inanmiyorsa suclu kimdir? sendika gelirlerini,giderlerini,nereye ne kadar harcama yapildigini uyene aciklayamiyorsan,isverenin yaptiklarina 'ne yapalim kanun boyle veya elimizden bir sey gelmez' diyerek umursamazsan tabii ki kimse sana guvenmez!! denenmis artik denenmemelidir!! topcu efendi havaciligi 6 ayda ogrendigini o muthis sivesiyle heryerde anlatip duruyor ama belli ki daha cook firin ekmek yemesi lazim!! ne de olsa eski firinci ekmek bulmada sorun cekmez!! odul demisken temelcigim,thy ucus guvenliginde 60 buyuk sirket icinde sondan 3. sirada!! bunun icin niye gulerek yorum yapmiyorsun?? hal boyleyken her tarafin odul olsa ne yazar!! yoksa orda da mi hersey guzel olacak??? siz hala ucmayi lokantacilikla,firincilikla,musavirlikle ,yandascilikla karistirmaya devam edin ne de olsa havaciligi internetten ogreniyorsunuz degil mi torpilliler!!!
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Yorumsuz
25 Temmuz 2013 Perşembe 23:18
Faruk Sayılır'ın yazısı üzerine yorum yapmak yorucu ve anlamsız. Gerek Bahadır Altan'ın yazıları gerekse Faruk Sayılır'ın tüm yazıları, hasımları Atilay Ayçin'i kötülemek, dövmek üzerine kurgulanıyor. Bu kurguda THY, Hamdi Topçu, Sendika, çalışanlar, grev, direniş sadece bu dövmeye çalışma oyununda birer arguman. Hedef Atilay Auyçin ise gerisi teferruat.. Bu kinle daha ne kadar yaşanır.. Geceleri nasıl uyuyorsunuz Sayın Faruk Sayılır. Rüyalarınızda da Atilay Ayçin'i görüyormusunuz. Terleyerek ve haykırarak uyanıyormusunuz. İşiniz çok zor. Çook çektiniz ya Faruk Sayılır. Çok çektiniz bu Atilay Ayçin'den. Yapılacak Genel kurulda da kurtulamayacaksınız ondan. 2017 çok uzak değil.. Şimdiden kurgularınızı 2017 Aralığına ilişkin yapmaya başlayabilirsiniz. Ama bu kahır size de Bahadır Altan'a da çok gelir... İşiniz gerçekten çok zor... 29 yıllık muhalefet zihin bozukluklarına yol açabilir...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
ka2
25 Temmuz 2013 Perşembe 16:51
bu kadar uzatmanıza gerek yoktu ki, Atilay gitsin Bahadır gelsin demeniz yeterliydi. Buda ters yandaşlık....
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Yapmayın Sayın Yazar!!
25 Temmuz 2013 Perşembe 15:26
Saygıdeğer yazar, hiç oldu mu şimdi? yazınız havada kalmış,(cahil aklımla ben bile görebildim) eksik olan, insanların kimi seçmeleri gerektiğini ismen belirtmemişsiniz!! yanılıp sizin omuz vermeye çalıştığınız gurubu seçmezler falan Allah korusun!! ha bir de "kazanılan davalar ne işe yarıyor" diye sormuşsunuz ya, hiç bir şeye yaramazsa size gönderelim, çerçeveletip duvara asarsınız. Sendikalar üyenin desteği kadar güçlüdür. Hava-İş üyesi ve havacılık iş kolu mensupları kendilerini gerçek işçi olarak görüp ona göre davranırlar ise sorun kalmaz!! siz bu duyguya haiz herhangi bir uçucu tanıyor musunuz? Ha birde uzun süreli iktidarlar belirtmiş olduğunuz sendromlara yol açıyorsa, acaba uzun süreli muhalefetler hengi sendromlara yol açıyormuş, biz cahil kulları bu konuda aydınlatırmısınız, şimdiden çok teşekkürler. Saygı ve sevgilerimle
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Kazanılan bunca davaya rağmen;
25 Temmuz 2013 Perşembe 15:18
Ne yazık ki mesele haklı yada haksız olmak değil, güçlü yada güçsüz olmakmış. Bir sendika üyelerinin gücü kadar güçlüdür.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Osman Gazi Baykal
HAVADAN İNSANİ YARDIM MALZEMELERİNİ ATMA
Osman Gazi Baykal
Engin Aksüt
TOKYO HANEDA’NIN RİSKLİ YAKLAŞMALARI VE İNSAN FAKTÖRÜ
Engin Aksüt
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
FASTING PILOTS NOT 100% FIT
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
İbrahim Köktener
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ
İbrahim Köktener
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
digitaldalga
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
SIA REKOR KAR AÇIKLADI
'CAFE YANIMDA' İLE FARKINDALIK
HEDEF: 10 MİLYON YOLCU
TUSAŞ-TÜBİTAK İŞBİRLİĞİ
EMIRATES'TE MALİ SONUÇLAR
BREZİLYA'DA YAĞIŞ KABUSU SÜRÜYOR
THY'DEN ÖNEMLİ SPONSORLUK
‘TKCONNECT' İLE YENİ DÖNEM
HAVA ŞEHİTLERİMİZ ANILDI
STAR TREK İLE HAVALANIYOR
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cuma Cumartesi Pazar
13 / 22 °C 13 / 21 °C 14 / 20 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •Kargo
  •uydu
  •Selçuk Bayraktar
  •Ukrayna
  •Temel Kotil