26 Nisan Dünya Pilotlar Günü Tören Programı, İstanbul Hava Kuvvetleri Müzesi’nde yapıldı.
TALPA Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Pilot Okan Üreksoy törende bir konşuma yaparak günün anlam ve önemine değindi. Üreksoy konuşmasında havacılığın güncel sorunlarına da değinerek özellikle "Azaltılmış Mürettebatla Operasyon Konsepti" konusundaki kaygıları da dile getirdi.

TALPA Başkanı Üreksoy'un konuşması şöyle:
Saygıdeğer konuklar, değerli meslektaşlarım, kıymetli basın mensupları,
Bugün burada, gökyüzünü evi bilen, sorumluluğunu omuzlarında taşıyan, emniyeti ilke edinmiş pilotlarımızın gününü kutlamak ve onları onurlandırmak için bir aradayız. 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü vesilesiyle hepinizi Türkiye Havayolu Pilotları Derneği adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Bu özel günün bizler için tarihi bir anlamı var. 26 Nisan 1912, bir numaralı bröve sahibi Türk pilotu Fesa Evrensev’in İstanbul semalarında ilk uçuşunu yaptığı kabul edilen gündür. Bu tarih, önceleri Türkiye Pilotları Günü olarak kutlanmaktayken, TALPA’nın girişimleriyle 2014 yılından itibaren Dünya Pilotlar Günü olarak kutlanmaya başlanmış, böylece dünyaya mal etmiş olduğumuz bu gün bizler için ayrı bir anlam kazanmıştır. Artık bu özel gün sadece Türkiye'nin değil, dünya pilotlarının ortak günü olarak kabul edilmekte ve tüm dünyada gururla kutlanmaktadır. Ne mutlu ki bu anlamlı gün, TALPA’nın öncülüğünde uluslararası bir niteliğe kavuşmuştur.

Pilotluk mesleği, yüksek disiplin, bilgi birikimi, kararlılık ve sorumluluk isteyen bir yaşam tarzıdır. Kokpit sadece teknik bir alan değil; aynı zamanda insan hayatının, güvenliğin ve stratejik kararların kesişim noktasıdır. Her bir kalkış, her bir iniş; dakikalarla değil saniyelerle ölçülen dikkat, yıllarla kazanılan deneyim ve ekip ruhunun ürünüdür. Bu meslek, disiplinin, eğitimin, takım çalışmasının, psikolojik sağlamlığın ve teknik bilginin en yüksek düzeyde harmanlandığı bir yaşam biçimidir. Bu mesleğin kahramanları işte tüm bu özellikleriyle havacılık sisteminin EMNİYET BİLİNCİ’dir, olmazsa olmazıdır.

Değerli konuklar, Değerli meslektaşlarım,
Bugün dünya sivil havacılığı birçok zorlukla karşı karşıyadır. Pandemi sonrası hızlı gerçekleşen toparlanma süreci devam ederken; operasyonel baskılar, artan maliyetler, iklim değişikliği kaynaklı hava koşullarının etkisi, problemli hava sahalarındaki GPS sinyal kayıpları ile Spoofing olarak tanımladığımız yanlış konum bilgileri ve küresel personel yetersizliği gibi ciddi sorunlarla mücadele ediyoruz. Bu zorluklar, mesleğimizin niteliğini korumanın ve uçuş emniyetinden asla taviz vermemenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Tam da bu noktada üzerinde özellikle durmamız gereken bir konu da Azaltılmış Mürettebatla Operasyon Konsepti.
Bu konsept, uzun menzilli uçuşlarda düz uçuş safhasında iki kaptan pilot yerine tek kaptan pilotla operasyon yapılmasını öngören bir yaklaşımı temsil ediyor. Peki İkinci Pilotlarımız nerede? Mevcut sistemde uçuş ekibinde First Officer olarak görev yapan pilotlarımızı nereye konumlandırıyor bu sistem? Tam da bunun önemini vurgulamak için bu yıl 26 Nisan dünya pilotlar günümüzün mesajı tüm dünyada İkinci Pilotlarımızın kokpitteki rollerini öne çıkarmak üzere belirlendi. Onlar kokpitimizin yarısı, emniyet sistemimizin elzem parçası ve her biri bilgisiyle, eğitimiyle uçuşun her safhasını yönetecek birer ehil pilottur.
Her ne kadar teknolojik ilerlemeler bu tür önerileri mümkün kılıyor gibi görünse de, bizler biliyoruz ki kokpit, yalnızca makinelerle değil, karar veren, risk yöneten ve insan hayatını önceleyen profesyonellerle işler.
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği olarak bu yaklaşımı son derece sakıncalı bulduğumuzu açıkça ifade etmek istiyorum. Uçuş emniyeti, hiçbir zaman bir "tasarruf kalemi" olamaz. İnsan faktörünü devre dışı bırakarak yapılan her girişim, potansiyel bir emniyet zaafıdır. Bir uçağın kokpitinde, karşılıklı teyit mekanizmaları, anlık karar destekleri ve acil durum yönetimi gibi süreçler, ancak iki yetkin pilotun varlığıyla sağlıklı yürütülebilir. Kokpitte iki pilotun varlığı sayesinde katostrofik sonuçlara varmayan durumlar, gerçekleşen kaza veya olaylardan daha fazladır.
Bu nedenle, bizler bu tür girişimlere karşı bilimsel verilerle, sektör paydaşlarıyla ve uluslararası dayanışmayla mücadele etmeye devam edeceğiz. Mesleğimizin geleceğini, yolcularımızın emniyetini ve havacılığın etik değerlerini korumak en temel görevimizdir.
Değerli katılımcılar,
Her bir pilot, yalnızca bir havayolu çalışanı değil; aynı zamanda gökyüzünde bayrağımızı taşıyan birer temsilcidir. Dünyanın dört bir yanında görev yapan Türk pilotları; bilgisi, tecrübesi ve disipliniyle örnek olmaya devam etmektedir. Bu başarı yalnızca bireylerin değil; onları yetiştiren eğitim kurumlarının, destekleyen ailelerinin ve yanlarında olan sivil havacılık camiasının başarısıdır.
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği olarak biz, pilotlarımızın mesleki haklarını korumanın yanında, onları geleceğe hazırlamak, dayanışmayı büyütmek ve mesleki standartlarımızı yükseltmek için çalışıyoruz. Çünkü güçlü bir meslek birliği, yalnızca bugünü değil yarını da inşa eder.
Bu vesileyle, başta aramızda olmayan tüm meslektaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, görev başındaki ve emeklilik hayatını sürdüren tüm pilotlarımıza saygılarımı sunuyorum. Yeni nesil pilotlarımızın da mesleğimizi aynı kararlılıkla, aynı ilkelerle sürdüreceğine olan inancımız tamdır.
26 Nisan Dünya Pilotlar Günü’müz kutlu olsun.
Güvenli, emniyetli ve gökyüzü kadar özgür günlerde buluşmak dileğiyle...
Teşekkür ederim.