Şehirde 320 bin kişilik nüfusun 80 bini anında ölürken, 68 binden fazla kişi yaralanmıştı. (1945 yılı sonuna kadar 140 bin kişi radyasyondan yaralanmıştı.) Nagazaki'ye atılan bombayla birlikte 200 bin kişiden fazlası bir ay içinde öldü. (Beş yıl içinde sadece radyasyon yüzünden 70 bin kişi daha yaşamını kaybedecekti.) Toplam 90 bin binadan 62 bini tahrip olurken, hastanelerin üçte birinden azı geriye, hasarlı olarak kalmıştı. Hiroşima’da ilk günün sonunda doktorların yüzde 90’ı, hemşirelerin de yüzde 93’ünün ölü veya yaralı olduğu tahmin edilmişti. Bombanın etkilerine kısaca göz atarsak, patlama noktasına 3 bin 500 metre uzaklıktaki insanlarda III. derece yanıklara sebep olurken, 5 bin metre uzaklıktakileri ise kör etmişti. Bombanın patlamasından bir saniye sonra toprak yüzeyinde oluşan ısı dalgası 1500 metre uzaklıktaki çelik duvarlar ve yapıları eritmişti. Ayrıca Hiroşima'daki Japon II. Ordusunun karargâhı da yok olanlar arasındaydı. Her iki bomba 3 milyon 100 bin binayı yok ederken, 15 milyon Japon evsiz kalmıştı.
“Little Boy” bombasının özelliklerine gelince: Boyu 10feet≈ 3m, çapı 28inch≈71cm, ağırlığı 9 bin pound≈ 4.082 kg, 20 bin ton (bazı kaynaklara göre 13 bin 500 ton) şiddetinde patlama gücü olup, Uranyum-235 izotopu ile çalışmaktaydı. (Üç gün sonra, 9Ağustos 1945 günü Nagazaki’ye atılan “Fat Boy” isimli atom bombası ise Plütonyum-239 izotopu ile çalışırken patlama gücü 21 bin ton idi). Göreve giderken üç tane Silver Plate versiyonu B-29 uçağı, Enola Gay'i takiple görevlendirilmişti: Bir uçak bomba patlamasının gözlem ve fotoğraf çekimi, ikinci uçak bombanın etkilerinden tahribat-yıkım ölçümünü, üçüncü uçak ise bunların yedeği olarak görev almıştı...
Dönüş yolunda co-pilot Robert Levis ilk izlenimlerini dizliğine not almaya başlayınca, kumandan derhal ne yaptığını sorar? Cevaptan sonra Albay Paul Tibbets bunu yasaklasa da co-pilot omuz silkerek yazmaya devam eder. (1971 yılında co-pilot Levis anılarını 37 bin dolara satmıştı. O.G.B.) Tinian üssüne geri döndüklerinde komutan Tibbets, co-pilotun “Tanrım, biz ne yaptık?” diye başlayan yazısını okuduktan sonra, ondan daha uygun bir şeyler yazarak anlatımını yumuşatmasını ister! (Bu konuda, co-pilot'un anılarını değiştirip değiştirmediği konusunda kesin bir bilgiye ulaşamadım. O.G.B.) Ardından kumandan üstün hizmet madalyası, ekibin gerisi ise havacılık madalyası ile taltif edilirler. Yine uçuş ekibi büyük şenliklerle kahraman ilan edilmesine rağmen, kendilerini kısa zamanda kahramanlık-kötü şeyler yapma tartışmaları içinde bulurlar. Hele Amerika'ya döndükten sonra nefret mektuplarıyla bombardımana tutulmaları, hatta ölüm tehditleri ve benzeri eleştiriler onlara gerçeği daha iyi anlatmıştı. Oysa Amerikan medyasından, atom bombasını haklı gösterecek her türlü yayın bombardımanı gibi çabalar, kamuoyunu oldukça etkilemişti. Ayrıca saldırı sonrasındaki dehşet resimleri, filmleri ile benzer haberlere sansür uygulanmıştı! ABD’de bombardıman sonrasının ilk siyah beyaz acıklı ve gerçek görüntüleri, 1968’den itibaren yayımlanmaya başlanmıştı. Bir de yönetmenliğini Frank Lloyd’un yaptığı 1945 yapımı “The Last Bomb” filminde, atom bombasının atılış öyküsünü anlatmıştı.
Nagazaki şehrine atom bombası atılmadan önce (bazı kaynaklara göre Hiroşima’yla aynı gün) havadan broşürler atılmıştı. Başka kaynaklara göre bu broşürlerin bombalar atıldıktan sonra, şehirlerin üzerine saçıldığı da iddia edilmektedir! Broşürde Amerika’nın çok güçlü bir bomba keşfettiği, anlamsız savaşın bitirilmesine Japon askeri yetkili makamlarının engel olduğu, bu yüzden sivil halkın şehri boşaltmasını, gerekirse Hiroşima’ya olanları soruşturmalarını isteyen ifadeler vardı. Ancak bu Japonca broşürleri kaç kişinin bulup, anlayıp, şehri terk ettiği hiç bir zaman bilinemedi. Bombaların patlamasından üç gün sonra başkan H. Truman, radyo konuşmasında şöyle demişti: “Bu bombayı düşmanlarımıza değil de bizim elimize verdiği için tanrıya müteşekkiriz. Onun yoluna ve amacına uygun kullanımında bize rehberlik yapması için ona dua ediyoruz!” Atom bombası atıldıktan sonra ilk resmi açıklama başkanın basın sekreterinden gelmişti: “Japonların önemli askeri üssü Hiroşima’ya Atom bombası atılmıştır... Japonlar savaşı havadan Pearl Harbour’da başlatmışlardı...” demişti. Aslında Hiroşima’nın önemli askeri üs olarak yansıtılması Amerikan toplumunu ikna etmeye yönelikti. Ardından ABD Hava Kuvvetlerinin basına dağıttığı fotoğraflarda ise saldırının Japonya’nın büyük sanayi tesislerine yönelik olduğu belirtilmişti. Oysa Hiroşima’da üç tane tekstil fabrikası hedef alınmış, imalat, ulaşım ve depolama tesislerinden daha çok yerleşim bölgeleri zarar görmüştü. Hiroşima’daki 30 hedeften sadece dört tanesi gerçekten askeri hedefti. Daha sonraları ABD tarafından gerçekleştirilen araştırmada atom bombasının çoğunlukla yerleşim bölgesini yok ettiği ortaya çıkınca, hükümet bu araştırmayı kamuoyundan gizlemişti.
Aradan çok uzun zaman geçtikten sonra ekibin bazı üyeleri, Hiroşima kentindeki anma törenine katılmalarına rağmen, co-pilot Levis asla Japonya'ya gitmedi. Soranlara “Biz sadece görevimizi yaptık. Dünyanın daha güvenli bir yer olmasına yardımcı olduk. O zamana kadar atom bombası atmanın ne olduğunu hiç kimse bilmiyordu, şimdi ise nasıl olduğunu hatırlayacağız!” demişti...
Atom bombaları ve Japonya'nın teslim olmasından sonra ülke benzersiz bir çöküntüye uğramıştı. 6 Ağustos 1945 gününden sonra nükleer çağ dünyada başlamış ve dünya asla eski günlerine dönemeyecek bir döneme girmişti: Çünkü II. Dünya savaşı içinde Almanya’da Köln şehrinin Mayıs 1943’de havadan bombalanmasına 1.000 kadar müttefik uçağı katılırken, Japonya'da tek uçak ve tek bomba daha ölümcül-yıkıcı sonuca ulaşmıştı... Bundan sonra savaşlarda ekonomiklik ilkesi de ön planda olacaktı! Nitekim birinci atom bombasının tahrip gücü 2 bin adet B-29 un taşıdığı bombadan daha etkiliydi.
Japonlar atom bombalarının çıkardığı sesin şimşek çakmasını çağrıştırdığı için “Piko-dan” ismini vermişlerdi. Japonya 1960 yıllarından sonra refah mucizesi denilen ekonomik büyümeyi yakalamış, 1942 öncesindeki gibi askeri güç olmayıp, 1980’lerden itibaren dünyada ekonomik güç olduğunu ispatlamıştı. Daha sonraları general G. Marshall anılarında “Dürüstçe söylemek gerekirse, bombanın sonuçlarının Japonları bu kadar etkileyeceğini, dolayısıyla hemen teslim olacaklarını öngörememiştik” demişti...
Japonya’da atom bombasından söz etmek yıllarca yasaklı kalmıştı. Amerikan işgal komutanlığı da atom bombasıyla ilgili her türlü yayın ve toplantıyı yasaklamıştı. Örneğin Japon annelerin çocuklarının radyasyonla ilgili olumsuzlukları ve tedavilerini anlatan broşür bile “dağıtımında halkta panik yaratır” gerekçesiyle yasaklanmıştı! 6 Ağustos 1950 yılında Hiroşima’da düzenlenmek istenen “Barış Günü” yine Amerikan askerlerince dağıtılmıştı.
Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan bombalardan bir ay sonra The New York Times gazetesinde, William L. Laurence (O zamanlar gazetenin bilimsel konular redaktörü. O.G.B.) imzalı bir makale yayımlanmıştı! Buna göre yerle bir edilen o şehirlerde herhangi bir radyoaktif kirlilik tamamen Japon propaganda yalanı idi… Ayrıca gazeteci W. L. Laurence bu ilginç yazısıyla Pulitzer ödülünü kazanmıştı!
Gölgede kalan bir nokta da Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombalardan önce, Amerikan savaş uçaklarının bombardımanıyla ölen Japon sayısı, atom bombalarıyla ölenlerin iki katıydı! Örneğin sadece, 9-10 Mart 1945 geceleri ABD’nin B-29 tipi 334 uçakla, Tokyo kentine yaptıkları yangın amaçlı bombardıman (firestorm) sonucunda yaklaşık 100.000 Japon hayatını kaybetmişti. 1700 ton yangın bombası sonucunda Tokyo’nun 4 bin 400 hektarlık bölümü bir milyon binayla birlikte tahrip olmuştu. 23 Mayıs’ta bu kez 520 adet B-29 uçağıyla Tokyo’ya 4 bin 500 ton, 25 Mayıs günü 502 adet B-29 uçağıyla 4 bin ton yangın bombası atılmıştı. Mayıs ayı bombardımanı sonucunda Tokyo’nun 14 bin 500 hektarlık bölümü yok olmuştu. Daha sonraki yıllarda yapılan araştırma, yorum vb. çalışmalarda atom bombasının gerekliliği sorgulanmıştı: Hem batı dünyası, hem de Japon ilgililer, bombaların gereksiz atıldığı fikrinde birleşmişlerdir. Özellikle 1945 Nisan ayından itibaren Başbakan Suzuki’nin değişik kanallardan barış girişimleri, artık arşivlerden gizlilik derecesi kalkarak meraklılara sunulmaktadır.
Son olarak B-29 Enola Gay uçağının, Amerika’da, Smithsoian's National Air and Space Müzesinin dokuz yıllık restorasyon çalışması sonucunda, Aralık 2012’den itibaren sergilenmeye başlandığını belirtelim...
Başvurulan Kaynaklar:
*A Century of Flight (Ray Bonds - MBI Publishing co. 2003)
*The History of Aviation (Robert Jackson – Amber Books, Barnes&Noble Inc. 2007)
*Atlas of World Aviation ( Dana Bell – Harper Collins Publishers, 2008)
*II. Dünya Savaşında Askeri Hatalar (Kenneth John Mcksey - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2012)
*Derin Tarih Dergisi (Sayı:5 Ağustos 2012)
*Pearl Harbour’dan Hiroşima’ya 1941-1045 (Levon Panos Dabağyan – Kum Saati Yayıncılık, 2001)
*Ve Günler Yürümeye Başladı(Eduardo Galeano – Sel Yayıncılık, 2012)
*Flying's Strangest Moments (John Harding – Robson Books, 2006)
*House of War ( James Carroll – Houghton Mifflin Company, 2006)
*The Atomic Bombings of Hiroshima and Nagasaki (The Manhattan Engineer District – Create Space, 2011)
*Hibakusha: Survivors of Hiroshima and Nagasaki (Gaynor Sekimon – Kosei Publishing Company, 1989)
*Hiroshima: Why America Dropped the Atomic Bomb (Ronald Takaki – Back Bay Books, 1996)
*Prompt and Utter Destruction: Truman and Use of Atomic Bombs Against Japan ( J.Ssamuel Walter – The University of North Carolina Press)
*Judgement at the Smithsonian: The Bombing of Hiroshima and Nagasaki (Philip Nobile – Marlowe& Company, 1995)
*Atomic Bombings of Hiroshima and Nagasaki: The Perspectives on Modern World History ( Sylvta Engdahl – Grenhaven Press, 2011)
*The Most Controversial Decision: Truman, the Atomic Bombs and Defeat of Japan (Wilson D. Miscamble – Cambridge University, 2011)
*The Manhattan Project: The Birth of the Atomic Bomb in the Words of Its Creators, Eyewitnesses and Historians (Cynthia C.Kelly & Richard Rhodes – Black Dog& Leventhal Publishers, 2009)
*Hell's Fire: A Documentary History of the American Atomic and Thermonuclear Weapons Projects, From Hiroshima to Cold War an the War on Terror (Lenny Flank – Red and Black Publishers, 2008)
*The Atomic Bomb and the Origins of the Cold War (Campbell Craig & Sergey Rodchenko – Yale University Press, 2008)
*Hiroshima: The World's Bomb ( Andrew Jon Rotter – Oxford University Press, 2009)
*Burning Conscience: the Case of the Hiroshima Pilot, Claude Eatherly, Told in His Letters to Gunther Anders (Claude Eatherly - Weidenteld & Anders, 1962)
*Uygarlıkların Grameri (Fernand Braudel – İmge Kitabevi, 2001)
*Ve Günler Yürümeye Başladı (Eduardo Galeano – Sel Yayıncılık, 2012)
*II.Dünya Savaşında Askeri Hatalar (Kenneth J.Macksey – İş Bankası Kültür Yayınları,2012)
*Blankets of Fire: U.S. Bombers over Japan During World War II (Kennet P.Werrell - Smithsonian, 1996)
*Page One: Major Events 1920-1986 (The New York Times Company-Times Books,1986)
*Atom Bombs: The Top Secret Inside Story of Little Boy and Fat Man (John Coster, 2004)
*Atomic Bomb Museum.org