Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ayşe Arman, THY’nin Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ndeki CIP Salonu için çok ağır bir yazı kaleme aldı. İşte ‘Çirkinliği insanı büyülüyor’ diyen Arman’ın o yazısı…
Çirkinlik de insanı büyüler
"Bazen çok kırıcı oluyorsun" dedi sevgilim.
"Nasıl yani?" dedim.
"O kadar direkt söylüyorsun ki söyleyeceğini, hiçbir süzgeç yok beyninde..."
"Eee?"
"Yapılmaz öyle..."
"Dolandıracak mıyım yani lafı?"
"Hayır ama karşındakine kafa atmak yerine, onun yaptığı şeyin, hareketin/tavrın/konuşmanın sen de yarattığı etkiyi anlat. Kırıldım de, incindim de, üzüldüm, kızdım de neyse ne. Kimseyi suçlama, yargılama! Sadece kendi hissiyatından söz et.
Peki.
Atatürk Havalimanı’ndaki Türk Hava Yolları’nın CIP salonu, bende tarifi olmayan hisler uyandırıyor. Hiç değişmedi, her defasında, içeri adımımı attığımda, ilk tepki olarak "Aman Allah’ım!" diyorum.
Önce büyük bir "hayret" ve "şaşırma." İnsan bir mekánı tasarlarken, bu kadar farklı malzemeyi hangi hakla bir arada nasıl kullanabilir? Altın varaklar, aynalar, metal doğramalar, cam sehpalar, pleksi iskemleler, deri koltuklar, mermer tezgáhlar, duvarda gravürler, tahta laleler, daha neler neler.
Klasik ve modern bir arada. Aklınıza gelebilecek her şey orada. Bir sürü akım, bir sürü fikir, aynı mekánda. Tuvaletleri filan görmeniz lazım, evlere şenlik! Çirkinliği insanı büyülüyor. Böyle şey olur mu derseniz, olur. Sadece güzellik değil, çirkinlik de büyüler. Donar kalırsınız.
Sonra bir "utanma" duygusu geliyor. Bir yerlerden örtüler bulmak istiyorum, koşayım ve bütün o uyumsuz halin üzerine örteyim, kimse görmesin, kimse alay etmesin, kimse bu salonun haline bakıp gülmesin.
Bir sonraki aşama "acıma" duygusu. "Bir şeyler yapmaya çalışmışlar ama bu kadar olmuş işte, yazık" diyorum. O kadar her şey birbiriyle alákasız ki, insanın içi eziliyor. Mimarlık fakültelerinde bu salonun fotoğrafını gösterip, "İşte uyumsuzluk budur!" denilebilir rahatlıkla.
Ve son olarak "kızgınlık." Bir sürü yere seyahat ettim bugüne kadar, pek çok CIP salonu, bekleme odası, lounge gördüm. Bu kadar felaketine dünyanın hiçbir yerinde rastlamadım. Gerçekten öyle.
Türk Hava Yolları... Orada kimse yok mu? O mekánı daha sade, daha sakin ve daha fonksiyonel bir hale çevirmek bu kadar zor mu?