ÜNAL BAŞUSTA YAZIYOR...
Kuyruğu ve gövdesi aynen dev bir balinayı andıran bu hava aracı (Enternasyonal kurtarma roket) şirketini tarafından imal edilecek.
Yalnız bu hava aracının hızı, şirketin normal imalatı olan arkasından alev ve duman çıkartarak kıtalararasını süpersonik süratle aşan roketler gibi olmayacak.
Yine kıtalararası uçuşlar yapacak fakat bu sefer çok düşük süratle daha alçak uçarak dolaşırken yolcularına dünyamızın güzelliklerini şimdiye kadar hiç göremeyecekleri yüksekliklerden ve açılardan gösterecek.
Uçan gemi aynen 70 sene evvel uçan Alman Graf Zeppelin gibi yolcularını bir lüks otel konforuyla istedikleri yere götürecek, beğendikleri yerlerde istedikleri kadar duracak.
Geminin içinde son derece lüks ve büyük camlarıyla ultra manzaralı 20 kabin bulunacak. Geminin 40 yolcu taşıma kapasitesi olacak. Gemi mümkün olan en alçak irtifada olduğu gibi 5000 metre yükseklikte de uçabilecek. Böylece manzaranın en güzelini gösterebildiği gibi fırtınalı havalarda yükselerek daha rahat bir uçuş imkanı da sunabilecek. Geminin ilk katında bir restoran, kütüphane, oturma salonu ve spor salonu olacak.
İkinci katta ise 20 kabin, çok büyük camlı seyir salonu, spa ve bar olacak.
Geminin ileri hareketi arka kısmında bulunan güçlü bir motorla çalışan çok büyük bir pervane ile olacak. Aşağı yukarı hareketi için daha küçük iki adet pervaneli motor kullanılacak
Çok pahalı olan biletleri alma gücünüz olsa bile bu yeterli değil, biraz da sabırlı olmanız gerekecek, çünkü ilk seferlerin 2020 yılında başlaması bekleniyor.
Bu gemiyle dünya turu, eğer hava durumu müsait olursa 10 güne tamamlanacak.
Bu projenin yaratıcısı Jean-Marie Massaud ve ekibi 2005 yılından beri Fransız milli hava gemisi tasarım ofisi ile müşterek çalışıyor.
Ekolojik bir seyahat imkanı sunacak bu hava gemileri, hem yolcu gemilerinin hem de otellerin yerini tutacak, çevreye de çok az zarar verecek.
Nasıl bir yakıt kullanılacağı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte petrol ürünleri kullanılmayacağı kesin… Yakıt için gaz kullanılması da olası… Bunun da ne kadar güvenli olacağı meçhul…. Eğer esnek ve hafif solar paneleri imalatı mümkün olursa bunların da kullanılacağı muhakkak…
Mr Massaud "The Manned Cloud (Uçan Bulut) adı verilen bu geminin dünyanın en egzotik bölgelerine güvenli bir şekilde ulaşabileceğini ve buralarda tabiata hiç zarar vermeden mümkün olan en yakın mesafeden izlenme imkanının olabileceğini söylüyor. Bu kadar zevkli bir seyahatin de faturası, tabiatıyla çok yüksek olacak. Ayrıca kameradan pek hoşlanmayan meşhur ve zenginler için bundan daha mükemmel bir tatil imkanı yaratmak imkansız olacak.
• The Manned Cloud’un ölçüleri şöyle: 233 metre uzunluk 90 metre genişlik ve 60 metre yükseklikte olacak, 40 kişilik çok seçkin ve de zengin müşterilere 15 kişilik mürettebat hizmet verecek.
Geminin en yüksek sürati 170 Km/h olup bu süratle dünyayı 10 günde dolaşabilecek. Yakıt deposu dolu iken Amerika’yı baştan başa katedebilecek. 4960 Km.
•Motorlu pervane ile giden ilk hava gemisi yine bir Fransız mühendisi Henri Giffard tarafından 1852 tarihinde yapılmış ve bu gemiyle Paris’ten kalkarak 29 km gidilmişti.
Hava gemileri altın çağını 1920’lerde yaşamış ve bu 1937 yılında Lakehurst, New Jersey, de Hindenburg adı verilen hava gemisinin iniş anında yanmasıyla sona ermişti.
Ağustos 1929, Zeppelin şirketi tarafından yapılan hava gemisi New York’tan dünya etrafında yapılan ilk hava yolculuğuna başladı. Atlantik’i geçerek Almanya’ya oradan da Sibirya’yı geçerek Tokyo’ya ulaştı. Buradan da Pasifik’i geçerek San Fransisko, Los Angeles, Şikago ve New York’a uçarak dünya turunu tamamladı. Bütün bu yolculuk 21 gün, 5 saat ve 31 dakika sürmüş ve gemi tam 49.618 Km yol katetmişti.
1931 yılına kadar havadan hafif fakat yanıcı bir gaz olan hidrojenle doldurulan hava gemileri o sene bir İngiliz hava gemisinin infilak etmesi üzerine helium gazıyla doldurulmaya başlandı.
Alman Zeppelin şirketi başlangıçta heliumla doldurmaya başladığı gemilerine Amerika’nın, Almanya’nın Avrupa’da yaptığı savaş hazırlıklarını bahane ederek Helium vermemesi üzerine gemilerini bütün tehlikelerine rağmen tekrar hidrojen gazıyla doldurmaya başladı. 6 Mayıs 1937 tarihinde Alman hava gemisi Hindenburg Frankfurt’tan kalkmış ve 2.5 gün süren Atlas okyanusu yolculuğu sonunda New Jersey’deki hava üssüne iniş hazırlıkları yapmaya başlamıştı. Yerden 60 metre yüksekteyken yangın çıktı ve Hindenburg yanarak yere düştü. Yangın çıktığında 200 kadar mürettebat gemiden atılan halatları çekiyordu ve bunlardanda biri hayatını kaybetti.Gemideki 36 yolcudan 13 ‘ü ve 61 mürettebattan 21’i hayatını kaybetti. Bu facia üzerine bundan sonra hava gemileriyle yolcu taşımacılığı da sona ermiş oldu.
Hindenburg 268 metre uzunluğunda ve 242 ton ağırlığında idi ve saate 128 Km hız yapıyordu.
Bu hava gemisinde de yolcu kabinleri, restoran, lüks bir salon ve kütüphane vardı. Yalnızca 34 saniye süren yangının sebebi hiçbir zaman çözülemedi.
Lüks otelleri dünyanın her yerine taşıyacak 'uçan otel' geliştirildi.
ÖZELLİKLERİ
* Uzunluk: 210 m
* Genişlik: 82 m
* Yükseklik: 52 m
* Menzil: 5 bin km
* Kapasite: 40 kişiv
* Mürettebat: 15 kişi
* Azami hız: 175 Km