II.Dünya savaşının üzerinden epeyce zaman geçmesine rağmen bir takım “ÇOK GİZLİ” belgeler gün ışığına yeni yeni çıkmaktadır. Nasıl keşfedildikleri pek önemli olmasa da içerikleri dehşete düşürmektedir. Umarız günümüzde bu tür çılgınca uygulamalar hiç düşünülmez!!!
1/ V-2 ROKETLERİNİN ALMAN HALKI ÜZERİNDE TEST EDİLMESİ:
Bazı “Çok Gizli SS” belgeleri olarak dosyalanan gizli kayıtlara ancak Nazi rejiminin belirli ve kısıtlı sayıda üst kademeleri erişebiliyordu. Bu dosyalardan bir tanesinin içinde çok tehlikeli, acımasız vahşi bilgiler yer almıştı.
Belgelerde Hitler ve bazı çılgın Nazi komutanlarının V-2 roketlerini kendi halkı üzerinde denedikleri ve patlamalardan Müttefiklerin hava kuvvetlerini sorumlu tuttukları açıklanıyordu. Ayrıca V-2 roketlerinin İngiltere ve Avrupa’nın diğer yerlerinde kullanmayı planlamadan önce deneme fırsatını (!) buldukları bilgisi de yer alıyordu.
Belgelerin büyük bölümü kodlu ve Almanca yazıldığı için çözülmesinin epeyce zor ve zaman aldığı da belirtilmişti. Yine de balistik V-2 roketlerinin Almanya’nın kuzeyindeki Pomerania bölgesindeki çeşitli kasabalar, köyler ve diğer yerleşkeler üzerinde test edildiği gün ışığına çıkmıştı.
Hitler ve test aşamasında rampadaki V-2 roketi.
SS ve Nazilerin içinde “Kommandostelle S” isimli çok gizli birim, testleri belgeleyip V-2 atışlarının sonuçlarını izleyerek hasarları raporlandırmakla görevlendirilmişti. Raporlar sadece on kopya civarında yazılıyordu. Raporlara göre bu testlerin Müttefikler ve Sovyetler Birliğine karşı umutsuzca mücadelenin, Normandiya çıkartmasından (D-Day) sonra yapıldığını belgelemişti.
İnşaat mühendisi Hans Kammler Nazi partisi üyesi olup başlangıçta inşaatların mühendislik projelerinden (toplama kampları da dahil) sorumluydu. Savaşın sonlarına doğru V-2 roketi ve Acil Durum Savaş Uçağı programlarının (Emergency Fighter Programs) başına getirildiğinde korgeneral rütbesindeydi. Bu görevlerinde sadece SS’lerin komutanı Heinrich Himmler’ e karşı sorumluydu. Peenemunde roket araştırma-üretim merkezini Müttefikler havadan bombalamışlardı. H. Kammler çok kısa zamanda Avusturya'nın Ebensee kenti yakınlarında bir tünel inşa edilmesini ve üretimin buraya aktarılmasını esir ve toplama kampındakileri kullanarak sağlamıştı.

Bir Müttefik askeri Kleinbodungen-Almanya’da tamamlanmamış V-2’yi inceliyor
H. Kammler savaşın son günlerinde, Mayıs 1945’te ortadan kaybolmuş ve bir daha kesin haber alınamamıştı. Pek çok spekülasyonun arasında Amerikalılar tarafından ele geçirildiği, daha sonra intihar ettiği de vardı.
Savaşın sonunda Naziler birçok plan, belge, harita, kanıt vb. dokümanı yok etmişti. Ne var ki sivil bir Alman koleksiyoncu, V-2 ile kendi halkı üzerinde test ve sonuç belgelerini ele geçirip 21. yüzyıla kadar saklamıştı. Daha sonra Londra’da bir açık arttırmada satılmıştı…
V-2, 14m boyunda, deniz seviyesinde Mach 3 hızında, 1.000kg patlayıcı başlığı ve 320km menzili ile dünyanın ilk balistik füzesiydi. İngiltere dışında Belçika, Fransa, Hollanda’ya toplam 3.161 adet fırlatılmıştı. Tam doğrulanamayan bilgiye göre kendi halkına da 11 adet V-2 atılmıştı! Askeri uzmanlar ve tarihçilere göre eğer Almanlar V-2 ‘yi tam olarak geliştirip üretebilselerdi II.Dünya savaşı farklı sonuçlara ulaşabilirdi…
Yıllar önce bir Türk istihbarat yetkilisinin mealen: “Suriye’den, bir iki roketi Türkiye’ye fırlatabiliriz” şeklinde dehşetengiz beyanatı toplumu hayrete düşürmüştü…
2/ HİTLER’İN NEW YORK’A SALDIRMA GİRİŞİMLERİ:
2001’de Usame Bin Laden’in New York’taki İkiz Kulelere saldırısından 56 yıl önce Hitler’in en büyük tutkularından birisi Manhattan’a saldırıp yıkmaktı. Ancak bu hedef, emirlerini verdiği rahatlıkla ulaşılamayacak bir uzaklıktaydı.
Yine de amacını gerçekleştirmek için bilim insanları, mühendisler ve askerlerle pek çok toplantı yapmıştı. Berlin’den 6.500km uzaklıktaki New York’a saldırabilmek için Hitler, başlangıçta ABD ile gereksiz anlaşmazlıklardan hep kaçınarak Avrupa’daki hedeflerine öncelik vermişti.
İlk önce Messerschmitt Me 264 tipi dört motorlu bombardıman uçağının geliştirilmesi için Hitler, çok büyük destek vermişti. Ancak dönemin bilgi ve teknoloji birikimiyle hem Atlantik Okyanusunu hızla geçebilecek hem de gerekli bomba yükünü taşıyabilecek uygun uçak çözümü bulunamamıştı.
Me 264 prototipinden üç tane üretilerek çalışmalara devam edilmişti. En sonunda mühendisler çözüm olarak yakıt ikmali ve gerekirse onarım-bakımın yapılabileceği bir ara iniş istasyonu önermişlerdi. Bunun üzerine Hitler hemen deniz kuvvetlerine, İzlanda’yı ele geçirme emrini vermişti.

Messerschmitt Me 264 prototipi yerde
Ne var ki ABD, Hitler’in İzlanda planını farklı kaynaklardan öğrenmişti. O zamana kadar tarafsız olan İzlanda’ya bir şekilde hemen askeri birliklerini konuşlandırmıştı. Bu intikalin sonucunda İzlanda, Almanya’nın stratejik hedefler listesinden çıkmıştı. Ayrıca Japonların 1941 sonlarında Pearl Harbour saldırısının sonucunda ABD’de Müttefiklerin safına katılmıştı.
Me 264’ü geliştirme çalışmaları kesintisiz sürerken gerek kumandaların yetersizliği gerekse motorların arızaları yüzünden Hitler bu saldırı türünden vazgeçmiş ama yıkım hayalini sürdürmüştü.
Hitler bu kez bir komando ekibine gizlice New York’a saldırı, sabotaj emri vermişti. Dört komando, bir denizaltı ile Long Island’da karaya sivil kıyafetlerle çıkmışlardı. Trenle şehre gelip önceden belirlenen bir otele yerleşmişlerdi. Görevleri başlangıçta Manhattan’da olabildiğince binaları havaya uçurmaktı.
Komandoların karaya botla çıkışları sahil güvenlik tarafından görülünce hemen FBI tarafından çok büyük insan avı başlatılmıştı. Ancak Almanları bir türlü tespit edememişlerdi. Ekibin lideri Amerika’ya sığınınca planları FBI tarafından öğrenilmişti. En son planları olan Grand Central İstasyonunda bombaları patlatarak büyük bir paniğe yol açamadan hepsi tutuklanmıştı. Aynı süreçte Florida’ya benzer şekilde gelen başka bir Alman komando ekibi de tutuklanmıştı.
FBI’ın başkanı, yakalanan Alman sabotajcıların askeri mühimmat fabrikalarına saldıracaklarını söyleyerek halkın paniğe kapılmalarını önlemişti.
1944’te savaş doğuda, batı ve güneyde Almanya aleyhine gelişirken yakıt sıkıntısı ordunun en büyük handikabıydı. Ayrıca füzelerde kullanılan yakıt karışımındaki alkol, patatesten elde ediliyordu. Bu da gittikçe azalan hasat yüzünden oldukça kısıtlıydı.

Önde V-2 roketi taşıyıcı römorkta, sol arkada dikey ateşlenmeye hazır ve rampadan çıkmış diğer V-2 ler
Hitler'in pilotlarından biri alternatif bir plan önermişti: Atlantik'in ortasına bir deniz uçağıyla gitmeyi teklif etmişti. Uçak, Amerikan kıyılarına ulaşmak için ihtiyaç duyduğu bombaları ve yakıtı yükleyecek bir denizaltıyla Atlas Okyanusundaki randevu noktasında bağlantıyı kuracaktı.
Bombaları sınırlı kapasitede de olsa, öncelikle New York'taki Yahudi mahallelerini vuracaktı. Bu hamle aynı zamanda terörü yaymayı ve Müttefiklerin moralini bozmayı da amaçlıyordu. Plan onaylandı. Ancak, oldukça zorlu bir görev olduğu ortaya çıktı. Görev, uçak ve denizaltının kışın fırtınalı ve buzlu sularda ilerlemesi çok zor olacağı için 1944 baharında gerçekleştirilecekti. Ama savaşın içinde okyanusta Alman denizaltı faaliyetleri Müttefiklerce engellendiği için uygulanamamıştı.
Hitler daha sonra Amerika'ya ulaşabilen roketlerin geliştirilmesine odaklanmıştı. Wernher von Braun da dahil olmak üzere bilim insanları, Baltık kıyısındaki Peenemunde Silah Araştırma Merkezi'nde füzeler geliştiriyordu. Ancak füzeler kısa menzilliydi, bilim insanları daha uzun menzilli bir tane üretebilecekleri konusunda hevesliydi. Sadece zamana ihtiyaçları vardı. Hitler bu seçeneği de iptal etmişti.
Bunun üzerine dev bir uçakla beş tane tek kişilik intihar uçaklarını taşıma planı gündeme gelmişti. H. Goering bu projeye onay vermişti. New York’a ulaşabilecek devasa uçak tasarlanırken savaş hızla Almanya’nın aleyhine gelişiyordu. Bu proje de yarım kalmıştı. Ama Hitler’in ABD’ye saldırı, intikam duygusu halâ azalmamıştı.
Müttefikler, Peenemunde'yi bombalayarak Almanların roketlerini engellemeye çalışmıştı. Roket araştırmaları hemen Avusturya'nın Ebensee kentindeki bir dağın derinliklerindeki yeni bir tesise aktarılmıştı. Komutanlığını Hans Kammler yaptığı inşaatta, esirler ve Yahudiler köle işgücü olarak kullanılarak 18 metre yüksekliğinde tünel içinde bir kıtalararası füze montaj tesisi inşa edilmişti.
Nitekim Ruslar Berlin’e saldırırken Hitler sığınağından, Varşova ve Londra’ya havadan saldırı filmlerinin halka gösterilmesini emretmişti. Uçakların bomba ve ateş yağdırdığı görüntülerin New York’ta da gerçekleşmesinin Hitler’in hırslı takıntısı olduğunu silah bakanı Albert Speer anılarında yazmıştı.
Hitler’in bu takıntısı 56 yıl sonra gerçekleşmişti. Fakat başta ABD olmak üzere tüm dünya bir daha eskisi gibi olamayacak yeni döneme evrilmişti.
Başvurulan Kaynaklar:
*The Order of the Death’s Head: The Story of Hitler’s SS (Heinz Höhne – Penguin Press, 2001)
*Arming the Luftwaffe: The German Aviation Industury in World War II (Daniel Uziel – McFarland, 2011)
*The Rocket and the Reich: Peenemunde and the Coming of the Ballistic Missile Era (Michael j. Neufeld – Smithsonian Books, 2013)
*Target America (James P. Duffy – Preager Publishers, 2004)
*Luftwaffe Over America (Manfred Griehl – Greenhill Books, 2004)
*Messerschmitt Me 264 America Bomber: The Luftwaffe’s Lost Transatlantic Bomber (Robert and Eddie J. Creek – Classic Publications, 2007)
*www.warhistoryonline.com
*www.smithsonianmag.com
*www.wikipedia.org
*www.worldwarwing.com
*www.internetarchive.org
*www.aviatiohistory.com